Vahdet Nafiz Aksu

ANA SAYFABUGÜNKÜ ERZURUMYEREL YAZILAR MAKALE / FIKRA / ÖYKÜ ERZURUM YAZILARI KİTABITÜM ŞİİRLERİM PDF

serbest  şiirlerimheceyle şiirlerim heceyle rübailer sesli şiirlerim resimli şiirlerimşiir sunuları

 

Vahdet Nafiz Aksu

E-KANAL CANLI YAYIN

TRT'DEKİ SÖYLEŞİLERİM

USTALARDAN SESLİ ŞİİRLER

ŞİİR VİDEOLARI -VNA

HER ŞEYİN BAŞLADIĞI ŞEHİR

ÖNERİLER/ETKİNLİKLER

STRATEJİK HEDEFLER

BELGELERLE ERMENİ ZULMÜ

NET KÜTÜPHANE

100 TEMEL ESER

TARİH/ KÜLTÜR SOHBETLERİ

OSMANLI TARİHİ

SARI GELİN KİMİN TÜRKÜSÜ

ERZURUM  FIKRALARI

ÖZGEÇMİŞİM

FOTOBEN

KİTAPLARIM



SÖZÜN SERHADDİ DUA




stratejik araştırma kurumları

araştırmacılar için kaynaklar

Türk dünyası araştırmaları

filozofların fikir dünyası

mevlana ney ve sema

Türk edebiyatı kolleksiyonu

edebiyat söyleşileri

düşünce dergi ve siteleri

e-kitap bankası

altı çizili satırlar

kuran ufku

öğrenciler için kaynaklar

ekovart tv-sanat haberleri

Türk islâm sanatları

kültür ve turizm bakanlığı

kent kent yeryüzü

yapı kredi kültür-sanat

gazetelerin birinci sayfaları

yerel medya

gazetelerin internet sayfaları

bebek ve anne com

gerekli tüm linkler



 
SIK DİNLEDİKLERİM

 




kelâm-ı kibar


 

 

  İletişim Formu


 

bu sayaçtan önceki ziyaretçi:
165900

 

 

Google Site

 

 

 
 
DÜNYA'DAN MARS'A MEKTUP...


Sevgili Mars ,

Yıllar nasıl da geçiyor... 60 bin yıl önce, yine bu kadar yaklaşmıştın bana....Hatırlıyor musun ? Dolaşıp duruyoruz uçsuz bucaksız evrenin karanlık dehlizlerinde...İnce bir hesap içinde , şaşmaz bir nizamla , şaşırtıcı bir kaosla...Uzaktan bakanlar için kapı komşusu gibiyiz...Gerçekte ise mesafelerce uzak...Son gelişinde buzul çağındaydım. İçimde lavlar , sönmek bilmeyen cehennemler ; dışımda kar, fırtına , buz ...

Komşuma bir uğrayım demiştin de , yine bu denli yaklaşmıştın bana kızıl kardeş...Milyonlarca kilometreden hissetmiştim gelişini...Yalnızdım...Dönmekteydim hasret ritimleriyle kendi etrafımda ; bir ışığın , bir nurun çevresinde ayrıca..

Sen vardın...Evren vardı...Milyonlarca yıldız vardı...Galaksiler , kara delikler...Makro' dan mikroya her şeycikler mevcuttu...Seyrettiğim binlerce harikalar , anlayamadığım milyonlarca sır , aklımın erdiği binlerce gerçek...Kuşku , iman ve teslimiyet...Bazen biri , bazen diğerleri...

Bir bütün olarak sınırsız gökler...Direksiz semalar...Genişleyip duran bir alem...Sen , ben ve diğerleri...Bu gidiş nereye..bu dönüş neden ?...Hiç şaşmayan ince mi ince hesaplar...Bana bu gün , bu kadar yaklaşacağın taa o günden belliydi..Yol haritan kati ve değişmezdi...Ve 2287 yılında tekrar bu kadar yaklaşacağın , 2729 senesinde bundan da yakınıma geleceğin...Hepsi belli , biliniyor...Şaşıyorum...Gönlüm anlıyor bazı sırları , aklım hala kavramaktan uzak nice gerçekleri...Hayret naralarıyla dönüp duruşum ondan...

Sevgili Mars ,

Hatırlıyorum ,evet...60 bin yıl öncesini , daha dün gibi...Denizlerim vardı yine , dağlarım da...Derunumda : alevler , ateşler..mineraller,atomlar...Uzaklardan göz kırpan sizler...Sayısız yıldızlar , galaksiler ... Vardınız...Hepiniz..Ve canlılar...Hayvanlar...Ve insan...

Daha Nuh gelmemişti tebliğ için.. Evvelki gelişinde evet , Ne Roma vardı , ne gladyatörler , ne arenalar.....Ne Asur vardı , ne Eti...Ne Mısırın şanlı Firevun'ları...Ne Nemrut'un şöhreti sarmıştı cihanı.

Aristo da yoktu..Eflatun da...Konfüçyüs mu ?. O da kim ?

.Musa sallamamıştı asasını , Meryem sır ve hikmet dolu hamileliğini yaşamamıştı , doğmamıştı daha İsa... " o olmasaydı yaratılmayacak olan alemler " dönüp durmadaydı , lakin " o " daha şereflendirmemişti ,yalan dünyayı... " ol sedeften doğmamıştı daha ,ol dürdanesi "...

Endülüslerde dalgalanmıyordu İslam'ın hilali...Haçlı seferleri yapılmamıştı daha...Göçmemişti henüz Türk kavmi Anadolu'ya...Rönesans'ı da yaşamamıştı hala Avrupa...Işık doğudan yayılmamıştı insanlık göğüne ; zulmet Avrupa'dan neşet edip karartmamıştı hala insanlık ufkunu.

Büyük Selçuklu can vermemişti Anadolu'ya , Osman Gazi dikmemişti ulu çınar fidesini Söğüt ' e...Fatih gerçekleştirmemişti " Feth-i mübini " ...Yavuz burmamıştı bıyığını daha , Kanuni dayanmamıştı Avrupa'nın böğrüne..

En hüzünlü Marşını çalmamıştı Mehteran Viyana kapılarında.
Hiroşima yememişti cehennem bombalarını...İki cihan harbi de kopmamıştı..." en kesif orduların dördü beşi " yüklenmemişti Çanakkale'ye...Çökmemişti Osmanlı..Gazi Paşa çıkmamıştı Samsun'a...Erzurum'da toplanmamıştı kongre ...

Amerika keşfedilmemiş, Kızılderililer katledilmemişti.
Buharlı gemiler , şimendiferler bulunmamıştı daha...Telefon ,Elektrik , Sinema , Televizyon...
Hiçbiri yoktu yer yüzünde , diğer gelişinde , 60 bin yıl önce yani..

Cep telefonu...Hele de gözüm İnternet...Hiç birinin yoktu esamisi..

Ya penisilin...O kadar ilaç...By -pas..Organ nakli..Kopyalama...

Hala kanser öldürüyor, yaşlanıyor hücreler , zaman yüreğini ısırıyor insanoğlunun.

Doğuyorlar , ürüyorlar , ölüyorlar , hala..

Safa geldin MARS kardeş..

Yine mars ettin ,insanlık oyununda beni...

Ama diğer gelişinde , 2287 yılında alacağım rövanşı...Bir dahaki görüşmemizde , bu gün üzerimde varolan hiçbir canlı olmayacak hayatta...Muhtemelen sen ve ben yine olacağız..
Eminim ki o görüşmemizde insanlığa , " insanlık " hakim olacak...Vahşet ,barbarlık ve küfür değil..