1)
KURANDA GEÇEN DUALAR
2) PEYGAMBERİMİZİN DUALARI
Kuran’dan dua ile
ilgili ayetler /
/
KURAN'DA GEÇEN DUALAR
PDF
OLARAK İNDİR
Kuran’dan dua ile
ilgili ayetler:
Sabır ve namazla (Allah’tan) yardım dileyin.
Şüphesiz namaz, Allah’a derinden saygı duyanlardan
başkasına ağır gelir. (BAKARA suresi 45. ayet)
Öyleyse yalnız beni anın ki ben de sizi anayım. Bana
şükredin, sakın nankörlük etmeyin.
Ey iman edenler! Sabır ve namazla Allah’tan yardım
dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle
beraberdir. (BAKARA suresi 152-153. ayetler)
Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben
(onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua
edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da
Benim çağrıma cevap versinler ve bana iman etsinler
ki doğru yolu bulsunlar. (BAKARA suresi 186. ayet)
...... İnsanlardan, “Ey Rabbimiz! Bize (vereceğini)
bu dünyada ver” diyenler vardır. Bunların ahirette
bir nasibi yoktur.
Onlardan öylesi de vardır ki: "Rabbimiz, bize
dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik (ver) ve
bizi ateşin azabından koru" der.
İşte bunların kazandıklarına karşılık nasipleri
vardır. Allah, hesabı çabuk görendir. (BAKARA suresi
200-202 ayetler)
Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı
zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı
konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, sen
bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin
azabından koru." (ÂLİ IMRÂN suresi 191. ayet)
Rabbinize yalvararak ve gizlice dua edin, çünkü O,
haddi aşanları sevmez.
Düzene sokulduktan sonra yeryüzünde bozgunculuk
yapmayın. Allah’a (azabından) korkarak ve
(rahmetini) umarak dua edin. Şüphesiz, Allah’ın
rahmeti iyilik edenlere çok yakındır. (A'RAF suresi
55-56. ayetler)
En güzel isimler Allah’ındır. O’na o güzel
isimleriyle dua edin ve O’nun isimleri hakkında
gerçeği çarpıtanları bırakın. Onlar yaptıklarının
cezasına çarptırılacaklardır. (A'RAF suresi 180.
ayet)
Rabbini, içinden, yalvararak ve korkarak, yüksek
olmayan bir sesle sabah akşam an, gâfillerden olma!
(A'RAF suresi 205. ayet)
Cehennem ehli oldukları açıkça kendilerine belli
olduktan sonra, -yakınları da olsalar- Allah’a ortak
koşanlar için af dilemek ne Peygambere yaraşır, ne
de mü’minlere. (TEVBE suresi 113. ayet)
Allah’ı bırakıp da sana fayda veya zarar vermeyecek
şeylere tapma. Eğer bunu yaparsan, o takdirde sen
mutlaka zalimlerden olursun. (YÛNUS suresi 106.
ayet)
Gerçek dua, ancak O'na yapılır. O'ndan başka dua
ettikleri ise, kendilerinin hiçbir isteklerini
karşılayamazlar. (Onların durumu) tıpkı ağzına
gelsin diye avuçlarını suya uzatan kimse gibidir.
Oysa (su) ona gelmez. İşte kâfirlerin duası, öyle
boşa gider. (RA'D suresi 14. ayet)
İnsan hayra dua eder gibi şerre dua eder. İnsan çok
acelecidir. (İSRÂ suresi 11. ayet)
Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet
etmemenizi, anaya babaya iyi davranmanızı kesin
olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi
senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın
onlara “öf!” bile deme; onları azarlama; onlara
tatlı ve güzel söz söyle.
Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve de
ki: “Rabbim! Tıpkı beni küçükken koruyup
yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı.” (İSRÂ
suresi 23-24. ayetler)
De ki: "İster Allah diye yakarın, ister Rahman diye
yakarın. Hangisiyle yakarırsanız yakarın, en güzel
isimler/Esmâül Hüsna O'nundur. Namazında sesini
yükseltme, kısma da. İkisi ortası bir yol tut."
(İSRÂ suresi 110. ayet)
Hiç bir şey hakkında: "Ben bunu yarın mutlaka
yapacağım" deme.
Ancak: "Allah dilerse" (inşallah yapacağım de).
Unuttuğun zaman Rabbini zikret ve de ki: "Umulur ki,
Rabbim beni bundan daha yakın bir başarıya
yöneltip-iletir." (KEHF suresi 23-24. ayetler)
Sabah akşam Rablerine, O’nun rızasını dileyerek dua
edenlerle birlikte ol. Dünya hayatının zînetini arzu
edip de gözlerini onlardan ayırma. Kalbini bizi
anmaktan gafil kıldığımız, boş arzularına uymuş ve
işi hep aşırılık olmuş kimselere boyun eğme. (KEHF
suresi 28. ayet)
De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer
versin! Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı
bırakmayacak.” (FURKÂN suresi 77. ayet)
Öyle ise sakın Allah ile beraber başka bir ilâha
yalvarma, sonra azaba uğratılanlardan olursun!
(ŞUARA suresi 213. ayet)
Onlar, yataklarından kalkarlar, korku ve ümitle
Rablerine dua ederler. Kendilerine rızık olarak
verdiğimiz şeylerden de hayır için harcarlar. (SECDE
suresi 16. ayet)
Rabbiniz şöyle buyurdu: “Bana dua edin, duanıza
cevap vereyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine
yediremeyenler aşağılanmış bir hâlde cehenneme
gireceklerdir.” (MÜ'MİN suresi 60. ayet)
Allah, iman edip salih ameller işleyenlerin
dualarına karşılık verir; lütfundan onlara fazlasını
da verir. Kâfirler için ise çetin bir azap vardır.
(ŞÛRÂ suresi 26. ayet)
‘(Bağışlama dileyin ki,) üzerinize gökten bol bol
yağmur indirsin.’ (NÛH suresi 11. ayet)
Rabbinizden bir bağışlanmaya ve eni, gökle yerin
genişliği kadar olan, Allah’a ve Resûlüne inananlar
için hazırlanan cennete yarışırcasına koşun. İşte
bu, Allah’ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah,
büyük lütuf sahibidir. (HADÎD suresi 21. ayet)
Kuran’dan dua
örnekleri
(Allahım!) Yalnız
sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.
Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin
yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve
sapıklarınkine değil. (FÂTİHA suresi 5-7. ayetler)
“Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş kimseler kıl.
Soyumuzdan da sana teslim olmuş bir ümmet kıl. Bize
ibadet yerlerini ve ilkelerini göster. Tövbemizi
kabul et. Çünkü sen, tövbeleri çok kabul edensin,
çok merhametli olansın.” (BAKARA suresi 128. ayet)
....... "Rabbimiz, unuttuklarımızdan veya
yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma.
Rabbimiz, bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi
ağır yük yükleme. Rabbimiz, kendisine güç
yetiremeyeceğimiz şeyi bize taşıtma. Bizi affet.
Bizi bağışla. Bizi esirge, Sen bizim mevlamızsın.
Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et." (BAKARA
suresi 286. ayet)
“Rabbimiz! Bizi hidayete erdirdikten sonra
kalplerimizi eğriltme. Bize katından bir rahmet
bahşet. Şüphesiz sen çok bahşedensin.” (ÂLİ IMRÂN
suresi 8. ayet)
Onlar: "Rabbimiz şüphesiz biz iman ettik, artık
bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından
koru" diyenler;
Sabredenler, doğru olanlar, gönülden boyun eğenler,
infak edenler ve 'seher vakitlerinde' bağışlanma
dileyenlerdir. (ÂLİ IMRÂN suresi 16-17. ayetler)
De ki: “Ey mülkün sahibi olan Allah’ım! Sen mülkü
dilediğine verirsin. Dilediğinden de mülkü çeker
alırsın. Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil
edersin. Hayır senin elindedir. Şüphesiz sen her
şeye hakkıyla gücü yetensin.”
“Geceyi gündüze sokarsın, gündüzü geceye sokarsın.
Ölüden diriyi çıkarırsın, diriden ölüyü çıkarırsın.
Dilediğine de hesapsız rızık verirsin.” (ÂLİ IMRÂN
suresi 26-27. ayetler)
Bir zaman, İmran’ın karısı, “Rabbim! Karnımdaki
çocuğu sırf sana hizmet etmek üzere adadım. Benden
kabul et. Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla
bilensin” demişti.
Onu doğurunca, “Rabbim!”, “Onu kız doğurdum.” -Oysa
Allah, onun ne doğurduğunu daha iyi bilirken-
“Erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim.
Onu ve soyunu kovulmuş şeytandan senin korumana
bırakıyorum.” Dedi.
Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir şekilde kabul
buyurdu ve onu güzel bir şekilde yetiştirdi.
Zekeriya’yı da onun bakımıyla görevlendirdi.
Zekeriya, onun bulunduğu bölmeye her girişinde
yanında bir yiyecek bulurdu. “Meryem! Bu sana
nereden geldi?” dediğinde, O da “Bu, Allah katından”
çünkü Allah, dilediğine hesapsız rızık verir” dedi.
Orada Zekeriya Rabbine dua etti: “Rabbim! Bana
katından temiz bir nesil bahşet. Şüphesiz sen duayı
hakkıyla işitensin” dedi. (ÂLİ IMRÂN suresi 35-38.
ayetler)
“Rabbimiz! Senin indirdiğine iman ettik ve
Peygamber’e uyduk. Artık bizi (hakikate) şahitlik
edenlerle beraber yaz.” (ÂLİ IMRÂN suresi 53. ayet)
Onların sözleri ancak, “Rabbimiz! Bizim
günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlıklarımızı
bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı sağlam tut. Kâfir
topluma karşı bize yardım et” demekten ibaretti.
(ÂLİ IMRÂN suresi 147. ayet)
“Rabbimiz! Biz, ‘Rabbinize iman edin’ diye imana
çağıran bir davetçi işittik, hemen iman ettik.
Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla. Kötülüklerimizi
ört. Canımızı iyilerle beraber al.”
“Rabbimiz! Peygamberlerin aracılığı ile bize
va’dettiklerini ver bize. Kıyamet günü bizi rezil
etme. Şüphesiz sen, va’dinden dönmezsin.” (ÂLİ IMRÂN
suresi 193-194. ayetler)
“Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle.
Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı
kabul eyle.”
“Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, ana babamı
ve inananları bağışla.” (İBRÂHİM suresi 40-41.
ayetler)
De ki: “Rabbim! Bağışla, merhamet et. Çünkü sen
merhamet edenlerin en iyisisin!” (MÜ'MİNÛN suresi
118. ayet)
Onlar, “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı
bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı
gelmekten sakınanlara önder eyle” derler. (FURKÂN
suresi 74. ayet)
“Ey Rabbim! Bana bir hikmet bahşet ve beni salih
kimseler arasına kat.”
“Sonra gelecekler arasında beni doğrulukla
anılanlardan kıl.”
“Beni Naîm cennetinin varislerinden eyle.”
“(Kulların) diriltilecekleri gün beni utandırma!”
(ŞUARA suresi 83,84,85,87. ayetler)
......... “Ey Rabbim! Beni; bana ve ana babama
verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih
ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih
kullarının arasına kat!” (NEML suresi 19. ayet)
Onlardan sonra gelenler ise şöyle derler: “Ey
Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan
kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere
karşı hiçbir kin tutturma! Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen
çok esirgeyicisin, çok merhametlisin.” (HAŞR suresi
10. ayet)
........“Bana ve anne babama verdiğin nimetlere
şükretmemi, senin razı olacağın salih amel işlememi
bana ilham et. Neslimi de salih kimseler yap.
Şüphesiz ben sana döndüm. Muhakkak ki ben sana
teslim olanlardanım.” (AHKAF suresi 15. ayet)
(KAYNAK:
hasenat.net
Peygamber
Efendimizin yaptığı dualardan bazılarını okuyup dinlemek için
tıklayınız TIKLA
|