Vahdet Nafiz Aksu

ANA SAYFABUGÜNKÜ ERZURUMYEREL YAZILAR MAKALE / FIKRA / ÖYKÜ ERZURUM YAZILARI KİTABITÜM ŞİİRLERİM PDF

serbest  şiirlerimheceyle şiirlerim heceyle rübailer sesli şiirlerim resimli şiirlerimşiir sunuları

 

Vahdet Nafiz Aksu

E-KANAL CANLI YAYIN

TRT'DEKİ SÖYLEŞİLERİM

USTALARDAN SESLİ ŞİİRLER

ŞİİR VİDEOLARI -VNA

HER ŞEYİN BAŞLADIĞI ŞEHİR

ÖNERİLER/ETKİNLİKLER

STRATEJİK HEDEFLER

BELGELERLE ERMENİ ZULMÜ

NET KÜTÜPHANE

100 TEMEL ESER

TARİH/ KÜLTÜR SOHBETLERİ

OSMANLI TARİHİ

SARI GELİN KİMİN TÜRKÜSÜ

ERZURUM  FIKRALARI

ÖZGEÇMİŞİM

FOTOBEN

KİTAPLARIM



SÖZÜN SERHADDİ DUA




stratejik araştırma kurumları

araştırmacılar için kaynaklar

Türk dünyası araştırmaları

filozofların fikir dünyası

mevlana ney ve sema

Türk edebiyatı kolleksiyonu

edebiyat söyleşileri

düşünce dergi ve siteleri

e-kitap bankası

altı çizili satırlar

kuran ufku

öğrenciler için kaynaklar

ekovart tv-sanat haberleri

Türk islâm sanatları

kültür ve turizm bakanlığı

kent kent yeryüzü

yapı kredi kültür-sanat

gazetelerin birinci sayfaları

yerel medya

gazetelerin internet sayfaları

bebek ve anne com

gerekli tüm linkler



 
SIK DİNLEDİKLERİM

 




kelâm-ı kibar


 

 

  İletişim Formu


 

bu sayaçtan önceki ziyaretçi:
165900

 

 

Google Site

 

 

 
 

 

 

TEYO PEHLİVAN FIKRALARI

 

RIDVANDAN TELEFON

Teyo pehlivan, kahvehanede otururken kahvehanenin telefonu çalar. Telefon maksatlıdır ve arayan Teyo’yu işletmek ister, Telefonu açan kahvehane sahibi seslenir:

-Pehlivan Fenerbahçeli Rıdvan arıyor, seninle görüşmek istiyor. Teyo Pehlivan hiç yer mi? Umursamaz bir edayla;

-Söyleyin Rıdvan’a Pehlivan hasta yerinden galkamaz, daha sonra arasın ya da gendi buraya gelsi.

_________________________________________________________________________

AYI BENİ YEDİ

Teyo Pehlivan kahvehanede oturmuş böbürlenerek anlatmaktadır. Arkada Hasankale’nin eski güreşçilerinden Zafer Pehlivan vardır. Teyo, Zafer Pehlivan’dan çekinmektedir. Ne var ki Deli Zafer’i farketmeden konuşmaktadır.

-Ola gardaş birgün dağda gezirem, tamda böyük bir kayanın dibinden dönirem. Garşıma bir ayı çıkmasın! Ayı benim gibi üç var, ama heç istifimi bozmadım. Ola Teyo dedim gendi gendime bir ayıdan mi gorkacağsan. Başladık ayiyinan güreşmiye.... O beni alir yere vurir, sonra ben oni yerden yere vuriram, ne ayı pes edir, ne de ben pes diyirem. Aradan iki gün geçti, hele daha birbirimizin sırtını yere deydirmiş deyiliğ. Herkes işin sonunu merakla beklerken Zafer Pehlivan sert bir şekilde çıkışır.

-Ola Teyo, sonra ne oldu? Zaferi gören Teyo lafı dolaştırır, ne dediğini, nerede kaldığını unutur ve noktayı koyar: “Ne olacak Ayı beni yedi!”

_________________________________________________________________________

SARIKAMIŞ’TAKİ DENİZ

Teyo anlatıyor: Birgün gahvede oturiram, telefon çaldi. ”Pehlivan seni istirler diye seslendiler. Gaktım baktım. Ariyan bizim Kars Valisi:

-“Pehlivan Sarıgamış’ta denize bir cip düştü! Biz uğraştık ama çıkardamadık. Buradakiler de diler ki bu cipi denizden çıkartsa Hasan galalı Teyo Pehlivan çıkardır.

“Allahını seversen gel bize yardım et” diye yalvardı. Bunun üzerine gaktım bindim ata. Gettim Sarigamış’a. Atladım denize, suya bir dumdum, cip suyun dibinde. Bir goluma cipi taktım, öteki golumunanda gulaç atmaya başladım ve cipi sudan çıkardım. Ama gardaş cip bene çok ağır geldi. Tikkatli baktım ne görim. Meğerse cipe bir de vapur takılmış. Ben de gendi gendime ola bir cip bu Kadar ağır olmaz diyirdim.

_________________________________________________________________________

TEMMUZ’DA BUZ

Hasankale’de her yıl Temmuz ayında Karakucak güreşleri yapılır. Teyo’ya güreşçilerden birisi yaklaşarak:

- Pehlivan senin güreşeceğin adamla ben de güreşeceğim. Onu biraz yor, der. Teyo:

- Sen merak etme, der ve Teyo rakibi ile güreşe başlar. Ama güreş başlar başlamaz Teyo’nun rakibi Teyo’yu kaldırdığı gibi yere vurur. Biraz önce Teyo’yu uyaran güreşçi Teyo’ya:

- Hani ben sana onu yor demiştim. Dediğinde, Teyo;

- Ne edim oğlum, ayağım buza geldi gaydım düştüm der.

_________________________________________________________________________

BEŞİKTAŞLI FEYYAZ

Teyo Pehlivan Fenerli Rıdvan’dan epeyce bahsettikten sonra Beşiktaşlı Feyyaz’ı sorarlar: Pehlivan:

- “O da bizim Küçük Tuy köyündendir” der.

_________________________________________________________________________

HOSTESLERİ DÜŞÜNMÜŞ

Hasankale’de çay bahçesinde koyu bir sohbet var. Teyo Pehlivan da masada. O sıralarda bir iş için uçakla Ankara’ya gidecek olan biri Teyo Pehlivan’a takılarak :

- “Pehlivan gel seni de uçakla götüreyim.” Teyo alaycı bir ifadeyle cevap verir:

- “ Oğlum, sen daha anan garnındayken ben uçağınan gezirdim.. Bak bir keresinde gine uçağa binmişem ele elimi de camdan çıkarmışam, bir baktım bir gartal, hemen elimi uzattım, yakala- dım aldım gartalı içeri. Ola bi baktım, hostesler nasıl cıvılir, nasıl cıvılir. Neyse bende gorkutmiyim zavallı gızları dedim ve bıraktım gartali, uçtu.”

_________________________________________________________________________

SENİ DEĞİL SARIŞIN OLANI

Teyo Pehlivan sağlık ocağına sık sık uğrar. Kahvehaneye geldiğinde de hemşire muhabbeti yapar. Sonunda kahvehanede konuşulanlar hemşirelerin kulağına gider. Tabi Teyo’nun bundan haberi yoktur. Tekrar sağlık ocağı’na gitmiştir. Fakat Hemşireler sinirlidir. Hemşireler bunu bir odaya alır ve ellerine neşteri Alarak Teyo Pehlivanı tehtit etmeye başlarlar. Teyo bu altta kalır mı. İnanın sizi anlatmadım sarışın olanı anlattım.

(Sarışın hemşire o gün hastanede bulunmamaktadır) der.

_________________________________________________________________________

PEKİ KİM GÖTÜRDİ?

Seferberlik zamanı 1000 koyunum var. Koyunlar Karkapazarı’nda otlir. Bir sabah kalktım heç biri yok. Ula bir araştırdım koyunları PKK götürmüş. Dinleyenlerden biri sorar

-“ Pehlivan seferberlik zamanı PKK ne arirdi” Teyo cevabı yapıştırı;

-“peki Ula o bizim koyunları kim götürmüş.”

_________________________________________________________________________

DEMİ MOORE ÖPÜŞÜMDEN TANIRMIŞ

Teyo Pehlivan anlatıyor: Bir Gün Hasankalede belediye otobüsüyyle ABD’ye gidiyorum. Bir baktım yolda Demi Moore’un arabasının tekeri patlamış. Neyse gardaş.İndim aşağı, bir dakika sürmedi lastiği tamir ettim. Bunun üzerine Demi, beni yemeğe davet etti. Bende kıramadım gittim. Demi teşekkür için beni yanağımdan öptü. Bende onu yanaklarından öptüm. Demi, bir daha öper misen, dedi. Neyse bende birdaha öptüm. Demi bana, sen Doğulusun bir daha öp bakayım; bende öptüm.İkinci kez öptüğümde Demi, seni tanır gibiyim, Erzurumlu’sun. Üçüncü öpüşümde Demi bu kez ,Vallahi ben seni tanıdım, Sen Hasankaleli Teyo Pehlivansın, dedi. Vallahi bende şaşırdım. Demi beni üç kez öpüşte tanıdı.

_________________________________________________________________________

BACISI DAHA İYİ

Teyo Pehlivan bir gün kahvede oturur. TV’de Micheal Jackson şarkı söylemektedir. kahvede oturanlar, Teyo’nun açığını yakalamak, onu tongaya düşürmek isterler. Bu yüzden kasıtlı olarak sorarlar:

- Teyo; bu Maykıl Caksın nasıl bir karıdır? Teyo bu lafın altında kalır mı, hemen cevabı patlatır: Vallahi bu bir şey değil de bacısı bundan daha iyidir.

_________________________________________________________________________

TEYO YUNANİSTAN’DA

Terzi İbrahim Sezen usta anlatıyor: Teyo Pehlivan bir ara dükkanıma gelme- meye başladı. Uzun bir aradan sonra dükkanına gelmişti. Pehlivan sen neredeydin? Neden uğramaz- dın bizlere? Teyo dedi ki; Yunanistan’daydım. Ya öyle mi, ne işin varfı orada? Teyo: Yeğenim oradaydı yanına gittim. Orada denize girdim. Bir de Yunanlı kızla tanıştım. Kız bana Yunanca ismimi sordu. Dedim ki ben Hasankaleli Teyo Pehlivan. Herkes beni tanır. Ben de ona Yunanca sordum ki, senin ismin ne? Kız bana dedi ki, Benim adım Hadice...

_________________________________________________________________________

He Diyirem

 

 

Erzurum'a bilgisayarın daha yeni yeni gelmeye başladığı zamanlara ait bir aniyi Erzurum Kültür Kurumu İlköğretim Okulu'ndan Mansur Tikici anlatıyor...

 

Bir işyerine bilgisayar ve stok programı satılır. Teknik servis elemanı bilgisayarı işyerine kurduktan sonra stok programının kullanımı ile ilgili bilgi verir ve ayrılır.

 

Aradan bir iki saat geçer, işyerinden telefon:

 

"Kardeşim sizin anlattığınız gibi yapirem fakat program düzgün çalismiir."

 

Teknik servis elemanı sorar:

 

"Nasıl yapıyorsunuz?"

 

"Senin anlattığın gibi."

 

"Hata ne?"

 

"Yazdığım bilgiler kaydetmeme rağmen saklanmir."

 

"İşlem basamaklarını tek tek anlatın."

 

"Tamam" diyor ve başlıyor anlatmaya...

 

"Programı açirem. Malin adi bölümüne adini, adedi bölümüne adedini, birim fiyatini vb. yazirem. Hepsini yazdıktan sonra senin anlattigin gibi kayıt bölümüne basirem. Ekrana bir yazi geliir:

 

Kaydetmek ister misiniz?

 

E / H

 

yazisi çikir. Ben de diyirem Hee..."

1 2 3