Vahdet Nafiz Aksu

ANA SAYFABUGÜNKÜ ERZURUMYEREL YAZILAR MAKALE / FIKRA / ÖYKÜ ERZURUM YAZILARI KİTABITÜM ŞİİRLERİM PDF

serbest  şiirlerimheceyle şiirlerim heceyle rübailer sesli şiirlerim resimli şiirlerimşiir sunuları

 

Vahdet Nafiz Aksu

E-KANAL CANLI YAYIN

TRT'DEKİ SÖYLEŞİLERİM

USTALARDAN SESLİ ŞİİRLER

ŞİİR VİDEOLARI -VNA

HER ŞEYİN BAŞLADIĞI ŞEHİR

ÖNERİLER/ETKİNLİKLER

STRATEJİK HEDEFLER

BELGELERLE ERMENİ ZULMÜ

NET KÜTÜPHANE

100 TEMEL ESER

TARİH/ KÜLTÜR SOHBETLERİ

OSMANLI TARİHİ

SARI GELİN KİMİN TÜRKÜSÜ

ERZURUM  FIKRALARI

ÖZGEÇMİŞİM

FOTOBEN

KİTAPLARIM



SÖZÜN SERHADDİ DUA




stratejik araştırma kurumları

araştırmacılar için kaynaklar

Türk dünyası araştırmaları

filozofların fikir dünyası

mevlana ney ve sema

Türk edebiyatı kolleksiyonu

edebiyat söyleşileri

düşünce dergi ve siteleri

e-kitap bankası

altı çizili satırlar

kuran ufku

öğrenciler için kaynaklar

ekovart tv-sanat haberleri

Türk islâm sanatları

kültür ve turizm bakanlığı

kent kent yeryüzü

yapı kredi kültür-sanat

gazetelerin birinci sayfaları

yerel medya

gazetelerin internet sayfaları

bebek ve anne com

gerekli tüm linkler



 
SIK DİNLEDİKLERİM

 




kelâm-ı kibar


 

 

  İletişim Formu


 

bu sayaçtan önceki ziyaretçi:
165900

 

 

Google Site

 

 

 
 
SIRLI TUĞLANIN ÜZERİNDEKİ AYAKLAR

Ünlü doğa bilimci Dr. Louis Agassiz, çok sayıdaki dinleyiciye bir konuşma yapar.

Hikâyemizin kahramanı meçhul kadın, dinleyiciler arasındadır.
Kadıncağız, konuşma bitince Hanks’inse, ‘geçmişte hiçbir şey öğrenmeye fırsatı olmadığından’ şikâyet eder.
***
Bunun üzerine konuşmacı ona bunun sebebini ve ne iş yaptığını sorar.
Kadın, ablasının işlettiği pansiyonda bütün gün patates soyarak ve soğan doğrayarak ona yardımcı olduğunu söyler.
Dr. Agassiz tekrar sorar:

-Hanımefendi, bu ilginç ev işlerini yaparken nerede oturuyorsunuz?

-Mutfak merdiveninin alt basamağında.

- Ayaklarınız nerede duruyor?

-Sırlı tuğlanın üzerinde.

- Sırlı tuğla nedir?

-Bilmiyorum efendim.

-Ne kadar zamandır orada oturuyorsunuz?

-On beş senedir.

-Hanımefendi, bu benim kartvizitim, der Dr Agassiz…

-Lütfen bana bu sırlı tuğlanın ne olduğunu anlatan bir mektup yazar mısınız?
***
Kadın bunu çok ciddiye alır. Sözlükleri karıştırır. Ansiklopedide bir yazı okur ve sırlı tuğlanın ‘vitrifiye kaolin ve hidroalüminyum silikat’ olduğunu öğrenir.

Ne olduğunu anlamadığı için bunu da araştırır.

Müzelere gider. Jeoloji çalışır.

Bir tuğla imalatçısına gidip 120’den fazla tuğla ve karo çeşidi hakkında bilgi alır.

Sonunda tuğla ve karolar hakkında 36 sayfalık bir tez yazarak Dr. Agassiz’e gönderir.
***
Dr. Agassiz yazdığı cevapta, eğer yayınlamasına izin verirse kendisine 250 dolar ödeyeceğini bildirir.
Sonra sorar:
-O tuğlaların altında ne vardı?
***
“Karıncalar,” diye cevap verir kadın.

“Bana karıncaları anlatır mısın?” der Dr. Agassiz.
Kadın karıncaları derinlemesine araştırır, sonra da 360 sayfa yazarak Dr. Agassiz’e gönderir.

O da bunu kitap halinde yayınlar.
Kadın kazandığı para ile hep görmeye can attığı yerleri ziyaret etme imkânı bulur.
***
Marion D.Hanks’in Londralı meçhul bir kadın hakkında anlattığı bu öyküyü, daha geçen gün okudum bir kitapta.
Kitabı kapatıp masaya koyduğumda…

O meçhul kadıncağızın ‘geçmişte hiçbir şey öğrenmeye fırsatım olmadı’ sözünün zihnimde çakılı kaldığını fark ettim.
‘Hiçbir şey öğrenmeye fırsatım olmadı’ demeyeceğim elbette.
Ama ‘gerektiği kadar öğrenmek için gerektiği kadar çaba göstermedim’ diyebilecek durumdayım.

Ayağımın altında nice tuğlalar var, onların altında karıncalar.
Hatta, bir ömürdür üzerinde dolaşıp durduğum şu koca dünya...Benim 'sırlı tuğlam' değil mi?
Elimin altında, başımın üstünde nice anlamını, mahiyetini bilmediğim nesneler…
‘Oku’ emrine tam itaat etsem önümde açılmayı bekleyen ne çok bilgi hazinesi… Azıcık merak etsem, sırrını benimle paylaşacak nice unsur.
Amma velâkin, gelin görün ki…
Yüz okuyup bir yazacak yerde, bir okuyup yüz yazanlar kervanına katılmış, ‘hüsran’ menziline emin adımlarla yürüyüp durmadayız!
O meçhul kadına ne kadar gıpta ettiğimi anlatamam!