MİLLETVEKİLLERİNE TEŞEKKÜRLER,ADAY ADAYLARINA BAŞARILAR…
Gazetelerde yoğun şekilde yer alan “aday adaylığı” haberlerini okuyunca düşündüm. Aday adayı olan değerli hemşehrilerimiz, yıllardır seçme hakkını kullanıyorlardı. Bu sefer seçilme hakkını kullanarak vatandaşlık ve hizmet bilinci bakımından bir önemli adım attılar. Medeni cesaret gösterdiler.
Düşünüp taşınıp bu kararı alan tüm dostlarımızı yürekten kutluyoruz. Kendilerine başarılar diliyoruz.
Son aşamada listeleri belirleyecek olan parti üst kademelerinin adil, objektif, liyakati esas alan yöntemlerle “Erzurum için en iyisini tespit” titizliğini göstermelerini bekliyoruz…
Bu seçimde hangi milletvekilimiz yerini koruyacak, hangisi listeye konulmayacak bilmiyoruz. Seçimler, mevcut siyasiler için ibra dönemdir. Halk ile hesaplaşma, helalleşme fırsatıdır.
Yeni dönemde hizmet fırsatı bulsun bulmasın, tüm siyasi heyete seçim öncesinde teşekkürlerimi iletiyorum.
Kuşkusuz hepsi ellerinden geleni yaptılar, hizmet yolunda enerji harcadılar. Ben, yedi milletvekilimizin de iyi niyetle gayret gösterdikleri inancındayım. En azından görev süresince yolsuzluğa, akçalı işlere, skandallara bulaşmadılar. Biz bunu söylemekle yetiniyoruz, hizmet performanslarını parti yönetimleri ve halk değerlendirecektir…
İkbal günlerinde etraflarına manyetik bir kibir zırhı örmeyen siyasetçiler, görev süreleri bitip "yuvaya" döndüklerinde, misafir olacakları "hatır ve vefa tahtını" hazır bulurlar.
Makamlarını şereflendiren bu zatlar, şereflerini koltuklarında bırakıp gelmedikleri için görevdeyken gördükleri izzet ve itibarı, hayatları boyunca tatmaya devam ederler. Hatta dua ve rızalığa dönüşen bu itibar sağanağı, kabir kapısından geri dönmeyen “salih amel” olarak onlara cennete kadar refakat eder.
Siyasi kademelerde yıldızı parlar parlamaz "vefa ve dostluk" elbisesini çıkarıp atanların encamını hayal bile etmek istemeyiz. Koyu bir yalnızlık, dökük çehreler ve dost kıtlığının beklediği bu bedbahtlara ne kadar acısanız yeridir!
12 MART, TÜRKİYE’NİN VE ERZURUM’UN
ÇİFTE BAYRAMI
12 Mart 1918 de Erzurum düşman işgalinden kurtarıldı. Mehmet Akif Ersoy'un eşsiz şiiri 12 Mart 1921 günü büyük çoğunlukla TBMM'nce İstiklâl Marşı kabul edildi.
Her 12 Mart’ta bir Erzurumlu olarak çifte bayram yaşıyorum. Hem Erzurum’un kurtuluşunun, hem de istiklal marşımızın kabul tarihinin ayrı senelerde aynı kutlu güne denk gelmesini hep manidar bulmuşumdur.
Birbirini ne kadar tamamlayan, bir birine ne kadar irtibatlı iki olay, Mart ayına nasip olmuş…12 Mart 1918 senesinde Erzurum kurtarılmasaydı, kongre bu şehirde toplanamayacaktı, dolayısıyla belki de İstiklal Marşında destanlaşan kurtuluş savaşı yapılamayacaktı.
Tarihin ve talihin milletlere güldüğü günler vardı. İşte 12 Mart 1918, tarih ve talihin milletimize gülümsediği, 12 Mart 1924 de tarihin ve talihin milletimize güldüğü günün dost düşman herkese kuvvetli bir imanla haykırıldığı gündür…
Millet için hayırlı ne iş olmuşsa işte bu iki tarih arasında olmuştur.
Türk istiklal marşı, maddi kurtuluşumuza vurulan manevi bir mühürdür ve bu mühür vatanın birlik, dirlik, istiklal tapusunun garantisi olarak ilelebet payidar kalacaktır.
Merhum Akif’in, ona bu marşı yazma fırsatı veren istiklal savaşı kahramanlarının, gazi ordumuzun şimdi cennet sakini olan tüm fertlerine minnettarız... Ruhları şad, eserleri baki olsun...
Erzurumluların kurtuluş bayramları kutlu olsun. Bugün hayatta olan ve kıyamete dek dünya yüzünde sırası geldikçe misafir olacak tüm dadaşlar mutlu olsun.
On iki Mart’ta kurtuluşu Erzurum’un
Kurtuluşudur tüm Anadolu’nun
Kongrede çalkalanıp mayalanan ruh
Ruhu oldu kurtuluş ordusunun
(VNA)
|