YAĞDIR MEVLAM KAR
Son günlerde kiminle karşılaşsam aynı hitaba muhatap oluyorum:
“Palandöken’de yeterli kar yok mu? Haberlerden izlediğimize göre suni kar tedbirleri alınıyormuş… Dua ediyoruz kar yağması için.”
Şu anda karşılaşmalar için bir sorun gözükmediğini, ancak yağarsa iyi olacağını söylediğim bir Erzurum dostu dedi ki:
“Biletlerimizi ayırtmışız, kalacak yerimizi ayarlamışız, oyunlar süresince Erzurum’dayız, inşallah… Beyaz kar zerrelerini yalayıp Palandöken zirvelerinden şehre süzülecek güneş ışıklarını arayacak gözlerim… Tüm binaları beyaz pamuğa sarılmış gibi karlar içinde hayal ediyorum. Secdeye varmak için toprağa hamle etmiş kar yüklü ağaç dalları… Ve tertemiz bir ayaz… Bembeyaz bir Erzurum…”
Çocukluğu Erzurum’da geçmiş dostumun bu romantik hayalleri beni de sarıp sarmalıyor. Dostumun bu hoş tasviriyle eski günlere gidiyorum, beyaz gelinliğine bürünmüş bir Erzurum hayaliyle şenleniyorum.
Ankara’da şunu müşahede ettim. 2011, halkımızdaki samimi Erzurum sevgisinin riyasız, garazsız açığa çıkmasına vesile oldu.
Konu hakkında sohbet ettiğimiz dostlar, bu işin üstesinden gelmemizi diledikten sonra şu kanaatlerini açıkça dile getiriyorlar: “Erzurumlu zor işlerin adamıdır, misafirperverdir, bu işin içinden de yüzünün akıyla çıkacaktır…”
Çok içtenlikle vurgu yapılan “Erzurum Misafirperverliği”ne halel getirecek en küçük kabahatlerden bile kaçınmalıyız…
Evet, mübalağasız söylüyorum, Türkiye’nin kalbi Erzurum için atıyor. Bu sevindirici tablo elbette bizlere onur veriyor, ama büyük sorumluluklar da yüklüyor.
Özellikle gıda ve hizmet sektörünün yerel ürünleri sunarken kalite ve fiyat konusunda daha da titiz davranmaları lazım… Yerel yöneticilerin kılı kırk yarma zamanı… Büyük dadaşlık vasıflarımızı “alt düzey turizm aç gözlülüğüne, açıkgözlülüğüne” feda etmemeliyiz…
Yüzyılların alnımıza bir şanlı “alamet-i farika” gibi mühürlediği Erzurumluluk vasıflarını üç beş kuruş için heba etmeye kimin hakkı var?
Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim…
Bu işle görevli herkes elinden geleni yaptı.
Emek harcadı, alın teri döktü. Bu emeklerin başarıyla taçlanması için artık dişimizi sıkma zamanı… Aman gevşemeyelim, rehavete kapılmayalım.
Bu tür bir büyük organizasyonu ilk kez düzenliyoruz… Her zaman üstün gayret, titiz çaba, sınırsız iyi niyet tecrübesizliğin muhtemel küçük kusurlarını örtmeye kâfi gelmeyebilir.
Özellikle yerel medya ve burada görev yapacak ulusal basın pireyi deve yapmamalı… Söz konusu Erzurum olunca, “Kol kırılırsa yen içinde kalmalı”
Kış turizmde Erzurum, bugüne kadarki performansıyla “iyi” olmayı başardı, bu organizasyonda başarılı olursa “en iyi olma” menziline girmiş olacak… Bu da biraz imaj işi, başarıyı dünyaya pazarlayabilme beceresi…
Sözün sonunda biz de milletin kar duasına âmin diyelim ve “Yağdır Mevla’m kar” niyazımızı tekrarlayalım!
|