TEKNİK ÜNİVERSİTE ERZURUM'A YENİ UFUKLAR AÇACAK
Erzurum Teknik Üniversitesi, şehrin yeni ufuklara kanatlanma umudunu “ilim, yüksek ahlak ve ileri teknoloji” de görenler için ne büyük ve görkemli bir hayaldi, değil mi? Şükürler olsun, bu hayal gerçek oldu.
Rektörlük görevine atanan Prof. Dr. Muammer Yaylalı’ya başarılar diliyorum. Kurucu Rektörlük önemli bir görev... Temele konulacak ilk harcın kıvamı, yapının istikbalini etkileyecektir çünkü. Ön tekerlek nereye giderse, arkadakiler onu takip edecektir.
Yapılanma sürecindeki hataları sonradan düzeltmenin, yıkıp tekrar yapmaktan daha zor olduğunu nice ibretli örnekle yaşamıştır bu şehir!
Prof. Yaylalı değerli bir memleket evladı... Bilimsel düzeyi, idari kabiliyeti, sosyal ve siyasal çevresi böyle ağır ve onurlu bir görevi rahatlıkla yürütmeye elverişlidir. Şehir üst yönetimi ve tüm bürokratik kademelerin bu aşamada kendisine “tam kapasite” yardımcı olması gerekiyor.
Atatürk Üniversitemizin önderlik ve ağabeylik vazifesini en iyi şekilde yerine getireceğinden kuşku duymuyoruz. Bugünden tezi yok bir gönül ve eylem seferberliği ilan ederek kuruluş aşamasını tez zamanda “gelişme ve büyüme” aşamasına çevirmeliyiz.
Unutmayalım ki, ikinci üniversitenin devreye girmesiyle Erzurum Yüksek Öğretiminde yeni bir dönem başlıyor. Yeni ve bereketli bir dönem…
Teknik Üniversitemiz, hiç kuşkunuz olmasın, yüksek ahlaklı bilim adamlarının yüksek bilim ürettiği “bilim ve teknoloji fabrikası” olacak ve kısa zamanda sesini ülke çapında duyuracaktır.
Teknik Üniversitemiz, huşu ile raks eden Mevlevi dervişi gibi, bir eliyle evrensel bilimi devşirecek, diğeriyle milli değerlerimizi toplayıp onunla yoğuracak. Evrensel bilim üretiminde, parmakla gösterilen, şöhreti dünyaya yayılmış yüksek kabiliyette bir merkez haline gelecek.
Daha önce de yazdık, önemine binaen tekrar edelim. Üniversitede başarı, bilimsel zekâyla mümkün olur, idari ve bürokratik ihtirasla, kişisel ikbal arayışlarıyla olmaz. Hele de üniversitenin “emzirme ve büyüme” döneminde idari ve bilimsel liyakat ne kadar yüksek düzeyde olursa, bilimsel atılım imkânı o kadar yüksek olur…
Umuyor ve hatta kuvvetle inanıyorum ki “gençlere yeni araştırma ufukları açmak, yeni metotların uygulanmasına fırsat vererek her öğrenciyi yarının kâşifi ve mucidi haline getirecek bilimsel ortamı hazırlamak”, Erzurum Teknik Üniversitesinin temel misyonu olacaktır.
YERLEŞKENİN, YERİ!
Sanıyorum, Sayın Rektörü bekleyen ilk mühim görev “yer tespiti” olacak. İnanıyorum ki, şehrin ortak aklı bu konuda yanılmayacaktır. Bizim gönlümüz, Erzurum ılıca güzergâhıdır. Uygun arsa varsa, hava alanı hattı da maksada çok uygundur.
İsabetli yer tespiti ve modern bir yerleşke inşası, bir de yerleşke içinde günün koşullarına uygun yurt planlaması konusunda titiz davranılmalıdır. Bu unsurlar, yetenekli öğrencilerin tercihlerinde rol oynayacaktır. Sanıyorum, kampus içi yurt inşasında ODTÜ ve Hacettepe örnekleri dikkate alınacaktır.
SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTESİ VE PROF. ARAS HOCAMIZ
Yükseköğretim Kurulu’nun, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi bünyesindeki Su Ürünleri bölümünün fakülte olmasına karar vermesini sevinçle karşıladım.
Yıllardır bu bölümün başarılı çalışmalarını izliyorum. İlçe seyahatlerimde şunu müşahede ettim. Bu bölüm, “Bilimle yerel kalkınmayı mezceden” ilk ve belki tek üniversite birimi...“Arkadaş, Üniversite şehir kalkınması için ne yaptı ki?” iddia ve ithamına, üniversite yönetiminin işaret parmağını gururla uzatıp “İşte bunları” diyebileceği onlarca alabalık tesisinden başka hangi eser var, söyler misiniz?Bölüm, Fakülte olmayı çoktan hak etmişti. Bu sonuçta, Su Ürünleri Bölümü'nün kurucularından Prof. Dr. Sıtkı Aras’ın büyük emeği var. Bölüm, onun mahir ellerinde büyüdü, bu hale geldi.
Bölümün fakülte olmasından sonra şöyle bir hayal ve beklentim var… Yönetim, emekliliğine çok az bir süre kalan Prof. Dr. Sıtkı Aras’ı, ilk dekan olarak atamalı. Ömrünü bölüme veren bu değerli fikir ve bilim adamının atanmasıyla fakültenin şerefleneceğine inanıyorum.
Sayın Rektör’ü, kurumsal vefanın kişisel vefa kadar önemli bir meziyet olduğunu idrak edecek mertebede bir şahsiyet olarak görmeseydim, böyle bir teklifte bulunma cüretini kendimde görmezdim.
|