"Teknoloji ve Ekonomi" isim teklifimize GÜLYURT'tan destek
İkinci devlet üniversitesisine YÖK'ün yeşil ışık yakmasından sonraki en önemli süreç, teklifinin hükümet tasarısı olarak meclise gelmesi, kuşkusuz…
İki hafta önceki yazımızda bu konuya dikkat çekerek şöyle demiştik:
"Mühim bir dönemeç dönülmüştür. YÖK'ün Milli Eğitim Bakanlığına olumlu görüş bildirmesi sağlanarak önemli bir adım atılmıştır…
Bundan sonraki süreç daha da önemli... Milli Eğitim Bakanlığının da olumlu görüş bildirmesini, konunun Hükümet Tasarısı olarak meclise sevkini sağlamak lazım. Bunun için tüm şehrin siyasi heyetin arkasında durması gerekiyor.
İkinci Üniversite yasasının çıkması, siyasi heyete büyük ve haklı prejtij kazandıracaktır. O nedenle her kademedeki siyasetçinin bu işe daha fazla yoğunlaşmaları lazım."
Tabii ki bizimkisi iyi niyetli bir temenniden ibaretti. Böyle önemli bir projeyi bu aşamaya getirenler elbette ki işin peşini bırakmayacaklardı. Ve bırakmadılar da…
Bir başka konuda telefonda sohbet ederken söz bu meseleye geldi. Değerli milletvekilimiz Prof.Dr. Muzaffer Gülyurt, yasa tasarısının bakanların imzasına açıldığını, hatta imza işleminin bitmek üzere olduğunu ifade ettiler. Sayın Bakan ve diğer Milletvekili arkadaşlarıyla birlikte, konunun her aşamada sıkı takipçisi olduklarının altını çizdiler.
Üniversiteye "Teknoloji ve Ekonomi Üniversitesi" adının verilmesine ilişkin teklifimizi de desteklediklerini ve bu konuda üzerine düşeni yapmaya çalışacaklarını söylediler. Kendilerine bu ilgilerinden ve desteklerdinden dolayı teşekkür borcum var.
Teklifimizin "En üst karar vericilere kadar" iletileceğini sanıyorum.
Gerçi daha önçe başka kurumlara verilmiş adların yeni kurulacak bir üniversiteye verilmemesi şeklinde bir teamülden söz edilebilir.
Ama sanırım Sayın Başbakan'a iletilirse, aşılabilecek bir husustur bu…
Sayın GÜLYURT'LA konuşurken edindiğim bir intibadan memnun oldum. Daha önce aynı izlenimi, Sayın Muhyettin AKSAK'tan da almıştım.
Siyasi heyet, ikinci üniversite konusunda görüş bildirirken "Önemli olan sonuç almak, bu bir ekip başarısıdır" vurgusunu yapmaya özen gösteriyor.
Bizce de doğru tavır budur. Bu gibi hizmetlerde elbette belirleyici, icra edici otorite siyasettir. Ancak, projenin evveliyatını da unutmamak lazım. Bu fikri ilk ortaya atanlara, destekleyenlere, bu yolda neşriyat yapanlara…Kısaca çorbada tuzu olan herkese yetecek kadar sevabı var, bu başarının.
Bu konuda daha önce söylediğimizi tekrar edeceğiz:
İkinci üniversiteye emeği geçenler, adlarını Erzurum'un hizmet tarihine yazdıracaklar. Marifetleri elli sene, yüz sene sonra bile konuşulacak. Bu büyük şeref, sayın bakana da, altı milletvekilimize de, tüm yerel siyasi heyete de yeter, hatta artar bile…
Yazının sonunda, altını tekra önemle çizmek istediğim iki konu var :
BİR, Elbette "Erzurum Üniversitesi" adı da çok yakışır ikinici üniversiteye…
Ancak bizim tercihimiz " TEKNOLOJİ VE EKONOMİ" adının verilmesi.
Hel bir de bunun önüne "Uygun görülecek" bir sıfat konulabilirse daha da iyi olabilir. Bizim arzumuz yeni üniversitenin KÜRESEL ÇAPTA bir üniversite olması. İnşallah olur da…En azından bu yeni üniversitenin "BÖLGESEL BİR BİLİM YUVASI" iddiası taşıması gerekmez mi?
Eevet, diyorsanız, "DOĞU ANADOLU TEKNOLOJİ VE EKONOMİ ÜNİVERSİTESİNE" ne dersiniz?
İKİ, Teknoloji üniversitesinde şu bölümler mutlaka açılmalı:
"İngilizce Tıp Fakültesi,
"Yazılım Mühendisliği,
"Biyomedikal Mühendisliği,
"Bilişim Sistemleri Mühendisliği,
"Makronek Mühendisliği,
"Moleküler Biyoloji ve Genetik İşletmeciliği,
"Nanotekloji Mühendisliği
|