Vahdet Nafiz Aksu

ANA SAYFABUGÜNKÜ ERZURUMYEREL YAZILAR MAKALE / FIKRA / ÖYKÜ ERZURUM YAZILARI KİTABITÜM ŞİİRLERİM PDF

serbest  şiirlerimheceyle şiirlerim heceyle rübailer sesli şiirlerim resimli şiirlerimşiir sunuları

 

Vahdet Nafiz Aksu

E-KANAL CANLI YAYIN

TRT'DEKİ SÖYLEŞİLERİM

USTALARDAN SESLİ ŞİİRLER

ŞİİR VİDEOLARI -VNA

HER ŞEYİN BAŞLADIĞI ŞEHİR

ÖNERİLER/ETKİNLİKLER

STRATEJİK HEDEFLER

BELGELERLE ERMENİ ZULMÜ

NET KÜTÜPHANE

100 TEMEL ESER

TARİH/ KÜLTÜR SOHBETLERİ

OSMANLI TARİHİ

SARI GELİN KİMİN TÜRKÜSÜ

ERZURUM  FIKRALARI

ÖZGEÇMİŞİM

FOTOBEN

KİTAPLARIM



SÖZÜN SERHADDİ DUA




stratejik araştırma kurumları

araştırmacılar için kaynaklar

Türk dünyası araştırmaları

filozofların fikir dünyası

mevlana ney ve sema

Türk edebiyatı kolleksiyonu

edebiyat söyleşileri

düşünce dergi ve siteleri

e-kitap bankası

altı çizili satırlar

kuran ufku

öğrenciler için kaynaklar

ekovart tv-sanat haberleri

Türk islâm sanatları

kültür ve turizm bakanlığı

kent kent yeryüzü

yapı kredi kültür-sanat

gazetelerin birinci sayfaları

yerel medya

gazetelerin internet sayfaları

bebek ve anne com

gerekli tüm linkler



 
SIK DİNLEDİKLERİM

 




kelâm-ı kibar


 

 

  İletişim Formu


 

bu sayaçtan önceki ziyaretçi:
165900

 

 

Google Site

 

 

 
 
ERZURUM DEPREME NE KADAR HAZIR?

Elazığ’ımızda meydana gelen deprem yüreğimizi dağladı. Mevla, taşa toprağa karışanlara rahmet eylesin.

Nereden bir deprem haberi alsak hop oturup hop kalkıyoruz. Malum Erzurum, her an kırılmaya hazır aktif bir fay hattı üzerinde… Bugün, yarın, öbürsü gün 6-7 büyüklüğünde ani bir depremle sarsılabiliriz.

Vilayet, Üniversite, Belediye’ler sürekli alarm halinde olmalı muhtemel bir deprem felaketine karşı.

Bir anlık gaflet lüksümüz bile yok. Sayın Vali, Büyükşehir Başkanı… Ciddi bir iyileştirme ve yeniden inşa programı başlatılmasının zamanı artık. Öyle bürokratik yavaşlıkla, komisyona havaleyle falan değil... Özel ekipler oluşturarak, aklı başında ve yeterli, yetenekli kişilerin koordinatörlüğünde hızlı, kapsamlı çalışmalar gerekiyor.

Bütün büyük depremlerden sonra; deprem öncesinde gerekli plânlama ve hazırlık çalışmalarının yapılmadığı, bu konudaki mevzuata uyulmadığı, deprem sonrasında yapılan arama, kurtarma, acil yardım, geçicici ve sürekli iskân yer seçimi çalışmalarında kamu kurum ve kuruluşları ile bilimsel kuruluşlar arasında koordinasyon sağlanamadığı açık bir şekilde görülmüştür.

Hatırlıyorum. Aşkale depreminden sonra TMMOB 2. Başkanı Oğuz Gündoğdu (Jeofizik M. O.), Sekreter Üye Ahmet Göksoy ve YK Üyesi Mehmet Şenol (İnşaat M. O.), Yıldırım Güngör (Jeoloji M. O.)deprem bölgesine giderek incelemelerde bulunmuşlardı.

Bu heyetin incelemeleri ; “Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik” esaslarına uymayan binalarda büyük hasarların meydana geldiğini ortaya koymuştu. TMMOB ‘un o tarihte hazırladığı raporun sonuç ve öneriler bölümünü aşağıya alıyorum:

· Şehrimizde, Deprem risk analiz çalışmaları başlatılmalıdır.
Doğu Anadolu Fayı Araştırma Merkezi Kurulmalı ve bu hat üzerindeki mühendislik projelerinde (barajlar) sismik aktiviteleri ölçen aletler yerleştirilmelidir.

· Doğu Anadolu Fayı hattı üzerindeki belediyeler plan revizyonlarına ivedilikle başlanmalıdır.7269 Sayılı Afetler Yasası, 3194 Sayılı İmar Yasası başta olmak üzere yerleşimleri doğal afetlere karşı güvenli kılacak çalışmalara hız verilmeli bu yasalar akıl, bilim, mühendislik normlarını temel olmak üzere ve meslek odalarının görüşleri alınarak düzenlenmelidir.

· Bölgede inşa edilecek yapıların detaylı zemin etüdünün yapılması gerektiği her depremde olduğu gibi bu depremde de anlaşılmıştır. Yapı döküm çalışmaları yapılmalıdır. Bu envanter çalışmalarına göre bina tip ve önemleri sınıflandırılmalıdır. Yeni yerleşim yerleri tespitleri yapılarak arsa üretimi yapılmalıdır.

· Depreme dayanıklı projeler ve malzemelerin geliştirilmesi sağlanmalıdır. Yapılacak bilimsel ve mühendislik çalışmaları sonucu, gerekmesi durumunda depremler olmadan depreme karşı güçlendirme imalatları yapılmalıdır.

· Afet yönetim çalışmaları konusunda belediyeler, valilikler, meslek odaları gibi kurumları bir araya getiren düzenlemeler yapılmalıdır.

· Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik geliştirilmeli ve yönetmenliğin uygulanması takip edilmelidir.

· Deprem konusu sürekli gündemde tutulmalı ve yurttaşlarımızın bilinçlendirilmelidir. Özellikle köylerde anlaşılır ve kolay eğitimler düzenlenmelidir.

TMMOB’ un bu değerli raporu bile meseleyi yeterince ortaya koyuyor. Çözüm önerilerini gayet açık bir şekilde dile getiriyor. Yerel yöneticilerimiz şüphesiz bu raporu dikkate almışlardır. İmkânlar ölçüsünde gereğini yerine getirme çabasındadırlar.

Yeni konutlar, okullar ve diğer resmi binalar deprem yönetmeliğine göre inşa ediliyor, buralarda inşallah sorun yaşanmayacak. Ancak eski yapıların güçlendirilmesi konusunda ne gibi çabalar var, bilmiyorum.

KÖY YAPILARI SÜRATLE GÜÇLENDİRİLMELİ

Bizim önemle üzerinde durduğumuz husus, bu çalışmalara hız verilmesi. Özellikle Nuh nebiden kalma köy konutlarının süratle güçlendirilmesi hayati önem taşıyor.

İl Genel Meclisimiz bir komisyon kurarak bu konuda derhal acil çalışmalar yapmalıdır… Merkez ve ilçeler bazında ıslahı gereken konutlar süratle tespit edilmeli ve güçlendirilmeleri için programlar hazırlanmalıdır.

Gerekli ödeneğin afet faslından temini için Merkezi idare nezdinde yapılacak çalışmalar belli bir programda yürütülmelidir. KENTSEL DÖNÜŞÜM yapılanmasına benzer bir KÖYSEL DÖNÜŞÜM projesine acil ihtiyaç var. Böyle bir projenin öncelikle “Deprem Kuşağındaki köylere” uygulanması uygun olacaktır.

Yan gelip yatarak böyle bir felakete maruz kalır, canlar feda edersek bu vebali nasıl taşırız?

Mecelle lisanıyla ifade edersek “Ehemmi mühime tercih lazımdır.” Yani daha önemli olan, önemli olana tercih edilir. Şehrin kalkınmasıyla ilgili çabalar elbette mühim. Ama daha da mühimi, binlerce insanın canını afetlere karşı korumak değil midir?

Şehir, mesela en az 2011 kadar bu meseleleri de gündemde tutmalıdır. Harabeliği kuvvetle muhtemel bir şehrin kalkınma davası olmaz!

Temennimiz Erzurum’da uzun yıllar büyük depremler olmaması. Ama bize düşen yarın olacakmış gibi tedbirimizi almak… Gelin deveyi sağlam bir kazığa bağlayalım da sonra “ Görelim Mevla neyler “