AÇILIM 2 : KÜLTÜREL AÇILIM
Geçen hafta kaleme aldığımız “Sayın Vali Açılıma Başlamışken” başlıklı yazıda” HEMŞEHRİ SERMAYEYİ ŞEHRE ÇEKME” Açılımı üzerinde durmuştuk. Bu hafta “Okuyan Şehir Erzurum Açılımını” izaha çalışacağız.
İKİ, “OKUYAN ŞEHİR ERZURUM” AÇILIMI…
Asıl toplumsal felaketin, ekonomik değil, öncelikle kültürel bir olgu olduğuna inanıyorum. Küresel hegemonik kültürün yıkıcı sağanağı; hem milli kültürümüzü, hem de yerel kültür değerlerimizi tarumar ediyor.
Bu hegemonik küresel kültürün öylesine güçlü silahları var ki… Kitle iletişim araçları, televizyon, cep telefonu, internet... Kayıp ve kurbanlarımız, canımız ciğerimiz Musa’dan ibaret değil… Kültürel alanda nice Musa’lar yitirdik, farkında bile değiliz. Bu öldürücü kültür petriotlarının hangi birine zırhlar yapacağız? Hangisi için manevi tabyalar inşa edeceğiz? Şaşırıp kaldık.
Ulusal ve yerel çapta acilen yapılması gereken işler var. Bilgi çağına yaraşır, içi dolu radikal yerel kültür politikalarını gecikmeden devreye sokmamız gerekiyor.
Birçok yazımızda altını çizdik. Maddi ve kültürel kalkınma bir kuşun iki kanadı gibidir. Birini ihmal ederek kalkınma ufkuna doğru uçmamızın imkân ve ihtimali yoktur. Yerel toplumun “Kitlesel cahilleşme” eğilimine dur deyip, “Kitlesel kültürleştirme” politikalarını nasıl oluşturabiliriz? Bu politikaların oluşmasında, ilin en büyük mülki amirinin azami katkısı ne olabilir?
Bu mühim üzeri mühim meselede Belediyelere düşen göreve vurgu yapmaya gerek var mı? Ben bu konuda ayrıca bir şey söylemeyeceğim, değerli kültür ve gönül adamı, yazar Vedat AYDIN Beyin, Palandöken Gazetesinin 22 Haziran 2009 tarihli nüshasında neşredilen “BELEDİYELERİMİZ VE KÜLTÜRE BAKIŞIMIZ” başlıklı yazısını dikkatle okumanızı tavsiye edeceğim.
Sayın Vali’nin gündeminde bu mesele mutlaka olmalıdır. Kapsamlı stratejiyi oluşturmak konusunda kuşkusuz kendi öncelikleri ve tercihleri vardır. Bizim bu konudaki ilk önerimiz“ Okuyan Şehir Erzurum…” kampanyasını hemen başlatmasıdır.
Benzer kampanyaları, birkaç yıl önce Sakarya Valiliği ve başka birkaç ilimiz başarıyla yürütmüştü. Üniversite, Vilayet, Belediye işbirliği yapıp yürümüşlerdi cehaletin üstüne. Bizim bu tür kampanyaları başarıyla bitirmemiz için öyle büyük avantajlarımız var ki… Öncelikle köklü kültürel geleneği olan bir şehiriz. Sonra güçlü bir üniversitemiz var.
Bu önemli avantajları aksiyona dönüştürecek yerel dinamiklere, güçlü bürokratik kadrolara sahibiz. KİTAPKURDU, kültür adamı, entelektüel bir milli eğitim müdürü mevcut eğitim ordumuzun başında… Bu dirayetli idareciye Sayın Vali işi havale etsin, desteğini esirgemesin, bakın ne kadar başarılı sonuçlar elde edeceğiz.
Kampanyanın genel adı “Eğitimde Haydi Erzurum Kampanyası” olabilir.
Sonra, “OKUYAN ŞEHİR ERZURUM” başlığı altında İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün koordinasyonunda şu etkinlikler düzenlenebilir:
Birinci Etkinlik: “ I.Erzurum Türkçe Öğretimi ve Okuma Alışkanlığı seferberliği”
Okullarda zaten zorunlu olan okuma saatlerinde öğrencilerin kitap okuması, tartışması ve özetler çıkararak öğretmene takdimi sağlanacak. Toplumun okuma alışkanlığını geliştirici etkili ve sürekli etkinlikler düzenlenecek… Okuma alışkanlığı kitaplarla sınırlı tutulmayacak, internet, bilgisayar, dijital imkânlardan da öğrencilerin yararlanma yöntemleri öğretilecek.
Merkez ve ilçelerde, okuma alışkanlığını geliştirici ve yayıcı seminerler tertiplenecek.
İkinci Etkinlik: “I.Erzurum Çocuk ve Gençlik Yayınları Fuarı”
Üniversiteyle işbirliği halinde düzenlenecek bu fuarlar geleneksel hale getirilecek. Fuarlara tanınmış yazar ve şairlerin katılımı sağlanacak.
Üçüncü Etkinlik: “I. Erzurum Çocuk ve Gençlik Edebiyat, sanat, tiyatro Günleri”
Bu etkinlik, 12 Mart Kurtuluş haftasına, ya da 19 Mayıs Haftasına denk getirilerek bir şenlik havasında üniversiteyle işbirliği yapılarak gerçekleştirilebilir.
Dördüncü etkinlik : “ I. Uluslar arası Kültür Şiir ve Edebiyat günleri şenliği”
Türk dünyası, İran, Irak, Bulgaristan, Almanya, Bosna’dan sanatçıların katılımıyla 19 Mayıs Gençlik ve Atatürk’ü anma haftasında düzenlenecek bu etkinlik konusunda, benzer başarılı etkinliklere imza atan GÜNEŞ vakfı ve TÜRKSOY’ LA işbirliği yapılabilir.
Beşinci etkinlik : “ I. Ulusal Edebi ve müzikal eserler yarışması ”
Her yıl 12 Mart ve 23 Temmuz’a yönelik ulusal çapta şiir, roman, müzik eseri yarışmaları düzenlenebilir. Bunlardan dereceye girenlerin eserleri bu günlerin yıldönümünde sahnelenip, icra edilebilir.
Altıncı Etkinlik:“Yerel Kültür Şahsiyetleri ve mahalli kültür değerleri sempozmu”
Üniversiteyle işbirliği halinde her yıl ulusal çapta düzenlenecek bilimsel etkinliklerle büyük kültür adamlarımız ve edebi şahsiyetlerimiz anılabilir, kültürel değerlerimiz gündemde tutulabilir.
Yedinci Etkinlik: “ ÖSS ve KPSS YE Hazırlık kampanyası”
Sayın Milli Eğitim Müdürümüzün üstün gayretleriyle, yoksul öğrencileri ÖSS’YE hazırlamak için düzenlenen kurslardaki öncü rolü ne kadar başarılı oldu, gördük ve takdir ettik
Bu kampanyalar artarak devam etmelidir. Bu konuda daha önce dile getirdiğimiz teklifimizi tekrarlıyoruz:
Kamuya ait okul binaları belli bir saatten sonra ve hafta sonları boş vaziyetteler. Fakir fukaranın kurs, özel ders diye inlediği bir ortamda bu ne büyük bir israf?
Dershaneleri, yüksek maliyetler nedeniyle “Fakir fukara soyguncusu “ durumuna getiren en büyük faktör, sanıyorum bina maliyetleri ve yüksek kiralardır. Dershanelerin bu yüksek maliyetlere rağmen ne kadar elverişsiz fiziki imkânlarla hizmet vermeye çalıştığını hepimiz biliyoruz.
Ayrıntılarını ilgililer düşünsün. Okulular boş saatlerinde bir protokolle dershanelere tahsis edilsin. Buna karşılık mesela yüzde kırk fakir öğrenci kontenjanı alınıp, fakir fukara bu kontenjandan ücretsiz olarak yararlandırılsın.
Bu çabalar dur durak bilmeden, soluk almadan sürdürülmeli. Nihai hedefimiz; Erzurum’un uzun vadede memleketin eğitim ve kültür merkezi haline getirilmesi ve bununla birlikte Kafkaslar Ve Türk Dünyası ile birlikte Rusyaya da hitap edecek “Bilgisayar, bilişim ve iletişim Teknolojileri planlama ve üretim Merkezi” haline dönüştürülmesi olmalıdır.
Diğer iki açılım önerimizin detaylarını bir sonraki yazıya bırakalım…
|