|
ERZURUM KALKINMA AJANSI NE DURUMDA?
Türkiye’de kalkınma ajanslarının kuruluş, koordinasyon ve görevleri hakkındaki yasa, yanlış hatırlamıyorsam 25.01.2006 tarihinde kabul edildi.
Erzurum, Erzincan ve Bayburt illeri kalkınma ajansı, yasanın kabulünün hemen ardından ilk açılan ajanslar arasında yer aldı. Sanırım teşkilatlanma konusunda da belli bir aşama kaydedildi.
Ajans, teşkilatını tamamlayıp tam anlamıyla faaliyete başladığında… Yasada çizilen çerçeve içinde yararlı faaliyetler yapacak. Ancak, ilk yapılanmada süratli davranılmasına rağmen, Genel Sekreter atamasında biraz geç kalındığına ilişkin iddialar var.
Geçen gün değerli bir dostumdan aldığım elektronik postada bir yandan Ajansın önemine işaret ediliyor, bir yandan da bazı kaygılar dile getiriliyordu. İletinin bir bölümünü aşağıya alıyorum:
“ Vahdet Bey, Erzurum, Erzincan ve Bayburt illeri kalkınma ajansından çok daha evvel kurulan ajanslara dahi Genel Sekreter atandı, uzman ve destek personel ilanları verildi ve birçok Kalkınma Ajansı'nın mülakatları da hâlihazırda yapılmakta.
Hal bu iken Erzurum’un kalkınmasında söz sahibi olacak ve her yıl trilyonlarca hibe/destek dağıtacak bu kurumun Erzurum yapılanmasının bir türlü tamamlanamaması, takvim olarak kuruluşta öndeyken geriye düşmesi neden?
Diğer Ajanslar, personel alımını Haziran ayında tamamlamasına rağmen 2009 yılı içerisinde hibe/destek ilanına çıkarak büyük bir rakamı başarılı olabilecek projelere (KOBİ) dağıtacak.
Genel Sekreter ataması geciktikçe Erzurum-Bayburt ve Erzincan kaybediyor, örneğin zamanında atama tamamlanmış olsaydı şimdi bu yıl içinde, bu üç il için destekleme söz konusu olabilirdi.
15-20 trilyonluk rakamlar düşük meblağlar değil, hele ki istihdam sıkıntısının had safhada olduğu bu bölge söz konusuysa…
Kaldı ki ajansların planlama ayağı da var, bir nevi DPT'nin yereldeki bacağı olacak bu kurumun yapılanması geciktikçe planlaması da desteklemesi de vs. kurumun görev alanıyla ilgili her gelişme tehir edilmiş oluyor…”
Bakın, bu işlerin içinde olan dostumuz ajansın kuruluşta takvim olarak önde olduğunu ifade ediyor. Demek ki meseleye üst düzeyde sahip çıkılmış, Erzurum işin içine süratle dâhil edilmiş. Takdir ediyoruz, teşekkürlerimizi iletiyoruz. Peki, ama atamalardaki bu yavaşlık niye?
Hatırlıyorum, ajanslarla ilgili yasanın çıkmasından bir süre sonra Erzurum’da
“Ekonomik ve Sosyal Konsey” toplantısı yapılmıştı. Toplantıdan sonra dönemin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Doğu Anadolu için planlanan dört kalkınma ajansından birinin Erzurum’da kurulacağını “Önemli bir müjde olarak” açıklamıştı.
Bu açıklamadan sonra şöyle yazmıştık: “ Toplantıda acil bir eylem planı oluşturuldu mu, özellikle kaynak temini konusunda gerekli vizyon arayışlarına kapı aralandı mı? Bilemiyorum.
Şehrin kalkınma davasında hedef belirsizliğini ortadan kaldıracak yeni bir vizyona ihtiyaç var. İsabetli şekilde belirlenecek eylem planı, kalkınma yolundaki pusulamız olabilir.
Şehir kalkınmasını hızlandırmak, halkın refah düzeyini hızlı bir şekilde artırmak gibi yüksek amaçlarımız varsa… Öncelikle kalkınma modelini iyi tayin etmemiz gerekiyor. Yöntemde hata, sonuçta hayal kırıklığı demektir.”
Kalkınma ajanslarının, yazımızda işaret edilen planlama, hedef belirleme, öncelikleri tespit görevi de var. Kısacası,
• Kalkınma problemlerinin belirlenmesi,
• Çözümlerin tespiti,
• Çözümlere ilişkin projelerin desteklenmesi,
• Yabancı yatırımların çekilmesi,
• İçsel kalkınma potansiyelinin geliştirilmesi gibi görevleri bulunan Kalkınma Ajanslarının belirlediği esaslarla, bizim öngördüğümüz kalkınma prensipleri örtüşüyor.
Bu bakımdan kalkınma ajanslarından ciddi beklentilerimiz var.
Erzurum Ajansı; DPT’nin tanımladığı görevlerin birkaçını bile gerçekleştirebilirse…
Kuruluş yasasındaki hedefleri yerine getirmekte yeterli performansı gösterebilirse…
Şehrin ufkunu açmaya müsait, ortak akıl ve ortak vicdanı harekete geçirmeye ehil küresel çapta bir teşkilat olarak yapılanırsa…
Yerel öncelikleri kavramada ve yerel siyasi/idari yapıya uyum göstermede başarılı olursa…
Yerel kalkınma davasının arkasına hükümet desteğini celp edebilirse…
Kısa sürede sıradan yerel bürokratik bir yapıya dönüşme bahtsızlığına uğramazsa…
Şehrin kalkınma davasında pay sahibi olabilir, diye düşünüyorum. Böyle bir umut besliyorum.
Bunun için de, öncelikle uzman, yönetim kurulu üyesi ve Genel Sekreter atamasında liyakate, birikime, vizyona önem vermek gerekiyor.
Bu meselelerle oldukça ilgili olduğunu işittiğim Sayın Bakan Cevdet Yılmaz’la...
“Erzurum, Erzincan ve Bayburt illeri kalkınma ajansının teşkilatlanmasıyla ilgili” bir zirve yapılmasının sanırım tam zamanı…
|
