|
TEKNOKENTE ON MİLYON BULAMAMAK…
Geçen gün üniversite yerleşkesini dolaşırken hala bitirilememiş ATA TEKNOKENT inşaatı dikkatimi çekti. Arkadaşlara, Ekim ayında bitirilmesi planlanan projenin neden böyle yavaş ilerlediğini sordum. “Galiba ödenek sıkıntısı var” dediler.
Böyle önemli bir projenin ödenek sıkıntısı nedeniyle gecikmesine bir anlam verememiştim, işin doğrusu. Dünkü gazeteguncel ve erzurumajans sitelerinde yer alan açıklamalar bu tespiti doğrular nitelikteydi... Ata Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Avni Çakıcı, müteahhit firmaya borçlu oldukları için binayı teslim alamadıklarını söylüyor. Yüklenici firma yetkilileri de işin bitirilebilmesi için on milyon lira ödeneğe ihtiyaç bulunduğunu belirtiyor.
Atateknokent, şehrin geleceği açısından önem verdiğim projelerden birisi. O nedenle konu hakkında birçok yazı kaleme aldım. İzin verirseniz o yazılardan bazı alıntılar yapıp sadede geleyim.
“Maddi ve manevi refahı yakalamak istiyorsak ileri teknoloji alanında yaya kalmamamız gerekiyor. Kalkınmış bir şehir olmak gibi hedeflerimiz varsa yine yüksek bilim üretimi alanında bir şeyler yapmamız lazım.
Erzurum yüksek bir gelişme potansiyeline sahip. Memleketin seçkin bir şehri olmayı hak ediyor. Hatta bulunduğu coğrafya itibarıyla uluslararası boyutta iddiaları da olmalı bu şehrin.
Onun için Kafkaslar ve Türk dünyası ile ilişkileri sürekli şekilde gündeme getiriyorum… Şu andaki ekonomik ve sosyal sınırlar gönlüme dar geliyor, şehrime geniş ve ferah hudutlar çiziyorum. Erzurum 21. yüzyılın ipek yolunda iddialı bir merkez olmaya adaydır. Türk dünyasıyla en sağlam irtibat noktası olabilir bu şehir… Avlarlı Efenin “Erzurum kilidi mülkü İslam’ın” mısrasıyla zihinlerimize nakşettiği tespit doğru bir tespittir ve her Erzurum evladının bu bilinçte olması lazımdır. Bu kilide maymuncuk uydurmaya çalışanlara vereceğimiz en etkili ders, bu toprakları ilim, irfan, yüksek teknoloji merkezi haline getirmektir.
Evet, bir gün Erzurum-Tiflis demiryolu gerçek olacak… Erzurum Türk Cumhuriyetlerine uçakların kalktığı bir sivil havacılık merkezi olacak… Bir kültür merkezi olacak… Bilim ve ileri teknoloji merkezi olacak… Bilgisayar ve bilişim merkezi olacak… Evet, böyle yüksek amaçlarımız, yüce ideallerimiz var.
Bu şehrin önderlerine, aydınına koro halinde ağlaşmak yakışmıyor. Olmazları olura çevirmek, güçlükleri çelik iradeyle yenmek; fakirliği, işsizliği dize getirmek olmalı bizim işimiz… Zihnen pes edersek, bedenen zelil oluruz.
Yükseköğretim, turizm ve sağlıkta odak şehir haline gelmiş, hayvancılık alanında merkez ve önder il özeliliğine sahip olmuş, gıda teknolojileri ve üretiminde öncülüğü yakalamış, yüksek teknolojiye dayalı yatırımlara yönelmiş, bu sayede işsizlik oranı yüzde 5'in altına düşürmüş, kişi başına milli gelirini en az 5 bin dolara yükseltmiş bir Erzurum özlemini her fırsatta dillendiriyoruz, hep birlikte…
Böyle bir Erzurum’u nasıl inşa edeceğimiz konusunda, kuşkusuz yönetim sorumluluğunu üstlenenlerin hayalleri, projeleri, çabaları var. Bu çabalara omuz vermeye çalışıyoruz, bu yolda atılan her adımı önemli ve değerli buluyoruz.
Geçen yıl belli bir aşamaya getirilen ATATEKNOKENT, yüksek teknolojiye dayalı yatırımların şehrimize kazandırılmasına katkı sağlamaya aday önemli bir adımdı.
Erzurum’un geleceğini inşa ederken ileri teknolojiyi göz ardı edemeyiz. Yukarıda çerçevesini çizmeye çalıştığımız “Küresel Erzurum’un” inşasını hayalden gerçeğe dönüştürecek ilk adım, yüksek teknolojinin her alanda devreye sokulmasıdır. TEKNOKENT bu amaca ulaşmamızda bize rehberlik edebilir.
Milletvekilimiz Prof. Dr. Muzaffer GÜLYURT ve üniversite yönetiminin kuruluşunda büyük emekler sarf ettiği ATATEKNOKENT’İN inşası şu anda ne aşamada? Ödenek ve diğer konularda sorunlar çözüldü mü? Bilmiyorum.
Temel atmada, tantanalı açılışlar yapmada üstümüze yoktur. Ancak, önemli kurumların içini doldurmada, içeriğe önem vermede, kurumları dünya ölçeğinde işlevsel hale getirmede aynı beceriyi çoğu kez gösteremiyoruz.
ATATEKNOKENT’TİN istisna olmasını umalım. Bir an önce faaliyete geçmesini bekleyelim. Üniversite yönetimi ile siyasi kadroların meseleyi tekrar ele alıp, üst düzeyde mütalaasını temenni edelim.”
Muhtelif tarihlerde kaleme aldığımız makalelerde bu görüşleri dillendirmişiz… Projenin önemine vurgu yaptıktan sonra, Üniversite yönetimi ile siyasi kadroların meseleyi üst düzeyde mütalaasını temenni etmişiz.
Bu temennimizin kısmen gerçekleştiğini görüyorum. Projenin geldiği aşamayı asla küçümsemiyorum. Ama ödeneksizlik gibi bir gecikme gerekçesini içime sindiremiyorum, bu sorunun siyasi heyetin müdahalesiyle kısa sürede aşılabileceğine inanıyorum.
Mevcut Üniversite yönetimi ile siyasi heyetin bugüne kadar sergiledikleri uyum işi kolaylaştırabilir, ödenek sorunlarını çözebilir… O halde neden denizi geçmiş derede boğuluyoruz?
Biliyorsunuz, Teknokent yasayla kuruldu. Meseleyi Sanayi Bakanlığının samimiyetle sahiplenmesinde… Paket yasaya Erzurum’un dâhil edilmesinde… O günkü siyasi ekibin ortak gayreti oldu. Prof. Dr. Muzaffer GÜLYURT’UN, ciddi çabasını takdirle hatırlıyorum. Elbette o dönemki üniversite yönetiminin payını inkâr edemeyiz. Prof. Dr. Avni Çakıcı’nın projenin tahakkukunda gece gündüz demeden çalıştığını çok kişiden işittim.
Velhasıl, işin zor kısmında iyi performans göstermişiz. Üniversite yer tahsis etmiş, plan proje süratle yapılmış… Yasa çıkmış, temel atılmış, inşaat belli bir seviyeye gelmiş. Tam ipi göğüsleyecekken tıkanmışız.
İnşaatın bitirilebilmesi için 10 Milyon ödeneğin temini bu kadar zor bir iş mi? Sayın Bakan ve milletvekillerimiz zaten eksik olmayan alakalarını yoğunlaştırırlarsa… Ödeneği gönderecek siyasi ve bürokratik çarkların derhal harekete geçmesi işten bile değildir.
Şehri yüksek teknolojiye kanatlandıracak bir büyük proje için on milyonluk ödeneği bu şehre aktaracak kudret, inanıyorum ki siyasi heyette fazlasıyla mevcuttur ve onlar bu gücü şehirlerinden esirgemeyeceklerdir.
|
