ERZURUM İÇİN GELECEK STRATEJİLERİ
Türk Ekonomi Bankası tarafından bazı iller için hazırlanan “İller İçin gelecek Stratejileri” raporlarını inceliyorum bir süredir. Banka, çalışma yaptığı illerde önce konferanslar düzenliyor. Sonra bu konferanslarda tartışılan konuları rapor haline getirip yayınlıyor.
Konferans programlarının amacı banka internet sitesinde şöyle izah ediliyor:
“ İllerin ekonomik, ticari ve sosyal geçmişinden yola çıkılarak gelecekteki strateji ve hedeflerini belirlemek ve potansiyel yatırım alanlarını ortaya çıkarmak amacıyla düzenlenen “Gelecek Stratejisi Konferansı” işadamları, akademisyenler, bürokrat ve yerel yönetimin bir araya geldiği bir toplantı olup, her ay farklı bir ilde gerçekleştiriliyor.”
Bakın, bu kısa paragrafta bile altı çizilmesi gereken önemli üç husus var. “İllerin ekonomik, ticari ve sosyal geçmişinden yola çıkılarak…” deniliyor. Gelecekteki hedeflerden, stratejilerden söz ediliyor. Bunların gerçekleşmesi için “İşadamları, akademisyenler, bürokrat ve yerel yönetimin işbirliğine” vurgu yapılıyor… Ortak akla davetiye çıkarılıyor.
Çalışma yapılan illerde öncelikle “Fırsatlar akıl haritası” belirleniyor. Sonra “Tehditler Akıl Haritası” hazırlanıyor.
“Grup çalışması temeline dayalı, beyin fırtınası yöntemiyle yürütülen çalışmalarla” illerin “ekonomik gelişiminde, geçmişten bugüne yaşanan gelişmeler, bugün ekonomik yapıyı etkileyen fırsat ve tehdit eğilimleri, eğilimlerden doğan görevler ile gelecekte bu görevleri gerçekleştirmeye yönelik kısa ve orta vadeli hedefleri belirleniyor.”
Bu “Stratejik analiz çalışmasının” üç temel aşaması bulunuyor.
* Birinci aşamada, ilin sahip olduğu güçlü ve zayıf yönleri ile çevresindeki fırsat ve tehditlerin belirlenmesine çalışılıyor.
* İkinci aşamada, ilin ekonomisini ve işletmelerini direkt ya da dolaylı yollardan etkileyen fırsat ya da tehdit eğilimlerinin ve bu eğilimlerin sonucu ilin ve işletmelerin gelişimi için gerekli görevler tespit ediliyor.
* Üçüncü aşamada ise önceki incelemelerle ortaya çıkan görevler doğrultusunda kısa ve orta vadeli hedefler ortaya koyuluyor.
Türk Ekonomi Bankası, bugüne kadar Samsun, Trabzon, Eskişehir, Adana, Kayseri, Hatay, Afyon, Kastamonu ve Rize’de bu çalışmayı yapıp, sonuç raporlarını yayınlamış.
Erzurum için de böyle bir çalışmaya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bunu söylerken “Erzurum’da bu tür analiz raporları, planlar, çalışmalar mevcut değil…” demek istemiyorum. Başta vilayet olmak üzere ilgili kuruluşların ve sivil toplum örgütlerinin şehrin kalkınma stratejilerine ilişkin ciddi çalışmaları vardır elbette. Araştırmalar, incelemeler, raporlar mevcuttur.
Ancak bu tür metinlerin “Ortak şehir iradesine” dönüştürülecek zeminlerde tartışılmasını önemsiyorum. Bu tür “Sağlam metinleri” üretebileceğimiz zeminleri yaratmanın vilayet ve sivil kuruluşların görevi olduğuna inanıyorum.
Evet, şehrin geleceği hakkında öngörüde bulunabilmek için bazı temel verilere ihtiyaç var. Kısa ve orta vadeli yol haritamızı belirleyici “Sağlam metinler” lazım bize. Kalkınma yoluna pusulasız, haritasız çıkılmamalı. Mükemmel planlarla vasat idarecilerin bile harikalar yarattığı çok görülmüştür, ama plansızlık dâhi yöneticilerin bile elini kolunu bağlayan bir büyük beladır.
Geçen yıl, “KOBİ Akademi - Kurumsal Gelişim Eğitimi” kapsamında bir etkinlik gerçekleştirdiğini hatırladığım Türk Ekonomi Bankasıyla bu sene de “Erzurum için gelecek stratejileri konferansı” planlanabilir. Bu işlerin masraf yanını bilmiyorum. Bu yönünü kamuya yük çıkarmadan halletmenin yolunu aramak, sponsor uygulamalarını devreye sokmak gerekebilir.
Böyle bir konferansta çok yararlı bir metnin ortaya çıkacağını sanıyorum. Sayın Vali, Büyükşehir Başkanı, Rektör ve Ticaret Odası Başkanımız bu yönde bir girişimi bilmem yararlı bulurlar mı? Ya da bankadan müstakil olarak benzer bir faaliyet organize edilebilir mi?
Bu tür organizasyonlarda estirilecek beyin fırtınasının, fikir tusunamisinin yararına inanıyorum. Beyinler hedef belirlemezse, o hedefi icra edecek organlar (Bürokrasi) ne yapsın? Ama şu da bir gerçek ki uzuvları hareket kabiliyetini yitirmiş bir bedende, beynin düşünceleri eyleme dökülemez. Eyleme dökülmemiş düşünceler “Parlak fikirler müzesinin” malı olur, şehre pratik yarar sağlamaz, kendi yazılarımdan biliyorum!
Sürekli okuyucularım hatırlarlar. Birkaç yıl önce “23 Temmuz 1.Ekonomi Kongresini“ önermiştim. İlgi görmüş, ama tahakkuk imkânı bulmamıştı. 3 Temmuz Atatürk’ün Erzurum’a gelişi ve 23 Temmuz Erzurum Kongresi Kutlama programıyla ilgili açıklamaları okuyunca bu öneriyi hatırladım.
Bu vesileyle belirtmek isterim. Bu yılki kutlamalarda önemli bulduğum iki husus var. Birincisi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, törenleri onurlandıracak oluşu… Her yıl böyle olmalı. Cumhurbaşkanlarının kongre yıldönümlerine iştiraki teamül haline gelmeli. Cumhuriyet, temellerinin atıldığı şehre böylelikle vefasını göstermiş olur.
Şuna yürekten inanıyorum. Erzurum “Şaşkın ördek kalkınmacılığını” aşmıştır. Yarınıyla ilgili yol haritaları vardır. Düşünen beyinlere, iyi icracılara, dirayetli yöneticileri sahiptir.
Eksik olan galiba bunların enerjisini ortak bir trafoda toplamak… İşte bunu yapabilmek için sıvanan kolların kenetlenmesi lazım. Yolu kapatan kayanın etrafını homurdanarak dolaşmak yerine “Kayayı yoldan çekmek” iradesine davet ediyorum herkesi ve bu duygularla “Erzurum İçin Gelecek Stratejileri Konferansı” önerisini tartışmaya açıyorum.
Vahdet Nafiz AKSU
|