BELEDİYE VE İL GENEL MECLİSLERİNE DİKKAT
İlerlemek iddiasındaki kentlerin “hızlı düşünen, hızlı karar verebilen, hızlı uygulayan” yöneticilere ihtiyacı var.
Evet, “hızlıların çarpıştığı”, “hızlıların yarıştığı” bir çağda yaşıyoruz.
Eski kafada mıhlanıp kalmış bürokrasiye mahkûm şehirlerin… Ve o bürokratik yapıyı dönüştürmekte başarılı olamayan yerel siyasi mekanizmayla kalkınma yoluna baş koymuş kentlerin vay haline!
“Hızlı düşünen, hızlı karar verebilen, hızlı uygulayan” yerel yöneticiler derken elbette Belediye Başkanlarını da kastetmiş oluyoruz. Şehrin gelecek beş yılını teslim edeceğimiz kişiler üzerinde ne kadar titizlensek yeridir.
Şehrin, seçimler öncesinde şöyle bir durup düşünmeli, entelektüel tartışmalar yapmalı aydınlarımız…
Medya, sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri aday belirlemesinde daha aktif rol oynamalı.
Ama burada bir problem var.
Halkın, adayını doğrudan belirleme, arzu ettiği aday adayını partisinin aday göstermesini sağlama gibi bir şansı olmadığı gibi, şehir eliti de bu önemli siyasi karar sürecinin bir parçası olamıyor.
Partilerin yaptığı teamül yoklamaları ve yaptırdığı anketler halk eğilimlerini ne derece yansıtıyor? Hadi yansıttı diyelim, sonuçlara ne derece itibar edilecek?
Kısacası, siyasi partiler ve seçim yasalarını ilgilendiren bu sistem meselesini göz ardı ederek “Yerel seçimlerin demokratikliği” üzerinde kafa patlatmak, boşa fikir küreği çekmekten öte anlam taşımıyor.
Birçoğumuz bu önemli esası göz ardı ederek tartışmayı “Kim gidecek, kim kalacak… Bundan sonra kim aday olacak…” noktasına indirgeyip, hadiseyi fevkalade kişiselleştiriyoruz.
Üstelik bu hengâmede tüm enerjimizi sadece “Kimler başkan adayı olacak?” sorusunun cevabına harcıyoruz.
İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisi üyeliklerini ihmal ediyoruz. Bu mühim karar organlarına aday gösterilecek şahıslar konusunda yeteri kadar titizlenmiyoruz.
Çok merak ediyorum, acaba bu süreçte mesleğinde başarılı, yüksek şahsiyet ve ahlak sahibi kaç hemşehrimizin kapısına gidildi…
Şehrin birinci sınıf Mühendislerinin… Mimarlarının… Avukatlarının… Gazetecilerinin… İş adamlarının kapısı çalınıp: “Kabul buyrulursa hizmetinizden yararlanmak istiyoruz ve sizi İl ya da Belediye Meclislerine aday göstermek istiyoruz” denildi?
Sahi Erzurum’da böyle bir şey hayal edebilir miyiz? Erzurum’da böyle bir şey hayal edebilirsek eğer, Erzurum için çok şeyler hayal edebiliriz!
İl Genel Meclisinde ve Belediye meclisinde elbette emekliler de yer alabilir, partisine sadakatle hizmette bulunmuş şahsiyetler de… Nihayetinde buralar siyasi organlar…
Ama doz idrakini yitirerek buraları “Emekli derneği”, “Ahbap çavuş cemiyeti”, “Siyasi yandaş merkezi” haline getirmeye hakkımız olmasa gerek
Düşünün İl Genel Meclisi, son düzenlemelerle adeta yerel parlamento halini aldı.
Stratejik plan ile yatırım ve çalışma programlarını, il özel idaresi faaliyetlerini ve personelinin performans ölçütlerini görüşüp, karara bağlıyor.
Bütçe ve kesin hesabı kabul ediyor.
Borçlanmaya karar veriyor, İl Özel İdaresi adına imtiyaz verilmesine ve İl Özel İdaresi yatırımlarının yap-işlet veya yap-işlet-devret modeli ile yapılmasına, İl Özel İdaresine ait şirket, işletme ve iştiraklerin özelleştirilmesine karar veriyor…
Encümen üyeleri ile ihtisas komisyonları üyelerini seçiyor, İl Özel İdaresinin ve bağlı kuruluşlarının kadrolarının ihdas, iptal ve değiştirilmesine karar veriyor.
Ve daha nice yetkiler kullanıyor.
İşte, sessiz sedasız listelere yazıp seçmenin önüne götüreceğiniz zatlara bu büyük gücü vereceksiniz.
Belediye Meclisi de önemli kararların alındığı hayati organların başında geliyor. Stratejik plân ile yatırım ve çalışma programlarını belirliyor.
Belediyenin imar plânlarını görüşüp onaylıyor. Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması hâlinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar veriyor.
Belediye adına imtiyaz verilmesine ve belediye yatırımlarının yap-işlet veya yap-işlet-devret modeli ile yapılmasına; belediyeye ait şirket, işletme ve iştiraklerin özelleştirilmesine karar vermek de Meclisin yetkisinde.
Gördüğünüz gibi Belediye Meclislerine işinin ehli, dürüst, namuslu zatların seçimi, en az Başkan seçimi kadar önemli.
Ve bana göre daha da önemli.
Şu anda meclislerde görev yapan hemşehrilerimizin büyük çoğunluğu elbette işaret ettiğim özelliklere sahipler. Birçoğu dürüst, iyi niyetli kişiler. İyi ki de öyleler.
Ahlak ve liyakat abidesi yüksek şahsiyetlerden oluşacak hızlı düşünüp, hızla karar verecek meclislerin, şehrin kalkınma davasına büyük katkılar yapacağı kanaatindeyim.
Güçlü meclis, vasat başkanı bile başarılı kılabilir, ama vasat meclisin deha çapındaki yöneticiyi bile sıradan hale getirdiği çok görülmüştür.
Bu bakımdan Sayın Milletvekillerimiz ve İl Teşkilatlarından rica ediyorum, Meclis üyelerini belirlerken lütfen titiz ve dikkatli davransınlar…
Başvuruları titizlikle incelemek yetmez, uygun kişileri şehre kazandırmak için davet ve ikna heyetleri oluşturulmalıdır!
|