Vahdet Nafiz Aksu

ANA SAYFABUGÜNKÜ ERZURUMYEREL YAZILAR MAKALE / FIKRA / ÖYKÜ ERZURUM YAZILARI KİTABITÜM ŞİİRLERİM PDF

serbest  şiirlerimheceyle şiirlerim heceyle rübailer sesli şiirlerim resimli şiirlerimşiir sunuları

 

Vahdet Nafiz Aksu

E-KANAL CANLI YAYIN

TRT'DEKİ SÖYLEŞİLERİM

USTALARDAN SESLİ ŞİİRLER

ŞİİR VİDEOLARI -VNA

HER ŞEYİN BAŞLADIĞI ŞEHİR

ÖNERİLER/ETKİNLİKLER

STRATEJİK HEDEFLER

BELGELERLE ERMENİ ZULMÜ

NET KÜTÜPHANE

100 TEMEL ESER

TARİH/ KÜLTÜR SOHBETLERİ

OSMANLI TARİHİ

SARI GELİN KİMİN TÜRKÜSÜ

ERZURUM  FIKRALARI

ÖZGEÇMİŞİM

FOTOBEN

KİTAPLARIM



SÖZÜN SERHADDİ DUA




stratejik araştırma kurumları

araştırmacılar için kaynaklar

Türk dünyası araştırmaları

filozofların fikir dünyası

mevlana ney ve sema

Türk edebiyatı kolleksiyonu

edebiyat söyleşileri

düşünce dergi ve siteleri

e-kitap bankası

altı çizili satırlar

kuran ufku

öğrenciler için kaynaklar

ekovart tv-sanat haberleri

Türk islâm sanatları

kültür ve turizm bakanlığı

kent kent yeryüzü

yapı kredi kültür-sanat

gazetelerin birinci sayfaları

yerel medya

gazetelerin internet sayfaları

bebek ve anne com

gerekli tüm linkler



 
SIK DİNLEDİKLERİM

 




kelâm-ı kibar


 

 

  İletişim Formu


 

bu sayaçtan önceki ziyaretçi:
165900

 

 

Google Site

 

 

 
 
TURKCELL’İN EK YATIRIM KARARI


Çağrı merkezleri, İnsan ve teknolojinin yoğun şekilde entegre olduğu bir sektör… Bu alanda milyonlarca dolarlık yatırım yaparak, yeni istihdam imkânları yaratmak alkışı hak eden bir başarı.

Erzurum’daki çağrı merkezini büyütme kararı Global Bilgi A.Ş ve üst kuruluşu TURKCELL, tebrik ve takdiri hak etmiş bulunuyor. Bu karar şehir ekonomisini olumlu etkileyecek. İstihdama katkı sağlayacak. Ek tesislerin hizmete girmesiyle çalışan sayısı 1000’den 2000’e yükselecek, böylece yaklaşık 1000 Erzurum evladı daha iş imkânına kavuşmuş olacak.

Biliyorum, işsizlik yerel bir sorun değil. Türkiye'nin ortak meselesi. Ancak geri kalmış yörelerde sorunun aile, fert ve topluma yansıması daha ağır, daha incitici, daha bunaltıcı oluyor. Erzurum’daki işsizliği düşünüyorum. Her hanede üç beş işsiz genç, belki aile reisinin de işi gücü yok… Her evde en az bir diplomalı işsiz. Delikanlı “vakit geçiremiyorum, kahveye gideyim dese” baba takviyesi lazım. Kız çeyizi nasıl dizecek?

Sağlık meselesini bir ölçüde yeşil kartla hallettik diyelim. Eğitim ne olacak? Hadi kolejden, paralı okuldan vazgeçtik… Dershaneye kucak dolusu para lazım… Şehirde hizmet sektörü sınırlı, sanayi yok, KOBİ’LER eleman istihdam edebilecek düzeyde değil. Eğer KPSS’DEN yüksek puanlar alıp bir kamu kuruluşuna yerleşemezseniz kahveye, sokağa, gurbete mahkûmsunuz. Yoksulluğa, yoksunluğa abonesiniz.

Velhasıl işsizlik bu şehirde zor zanaat… Sihirli bir çözümü de yok. Büyük yatırımlar, sabırlı politikalar gerekiyor. İşsiz sayısı, hızlı nüfus artışıyla katlanarak büyüyor. Peki, işsizlik çığ gibi büyürken, Devlet nasıl yeni iş alanları açacak? 2007’nin rakamlarına göre bir kişilik iş yaratmak için ortalama 190 bin TL’lik yatırım gerekiyor. Bu da gösteriyor ki, meselenin hallini sadece Devletin sırtına yüklemek çare değil. Öyleyse “Ben yatırım yapıp, iş alanları açacağım” diyen özel teşebbüsün işini kolaylaştırmaktan başka çaremiz yok. Biz öyle mi yapıyoruz?

Erzurum’da görev yapan üst düzey yöneticilerin, kente yatırım kararı alan girişimcileri kırmızı halılarla karşılaması gerekiyor… Maalesef öyle olmuyor. Aksine, bürokrasi hakemleri kırmızı karta asılıp, yatırımcıyı kestirmeden oyun dışı bırakıyor.

Diyelim yatırımcı ön engelleri aştı, şehre ulaştı. Nasıl olsa gelen paralı pullu adam, mali yapısı güçlü girişimci. Öyleyse işe yaramaz binamızı, arsamızı, tarlamızı ne kadar yüksek fiyata kakalarsak kârdayız. Bu tür at pazarlıklarında vallahi ihtisas sahibi olduk. İşittikçe üzülüyorum, yüzüm kızarıyor.

Sudan bahanelerle, bürokratik aymazlıklarla yatırımcıların heveslerini kursaklarında bırakmaya… Şehre yatırım hevesiyle gelenleri canlarından bezdirmeye, ahret sualleriyle bunaltıp kaçırmaya ne hakkımız var? Böyle bir vebal altına nasıl girebiliyoruz?

HİZMET SEKTÖRÜ KAMPUSLARI

Erzurum, geleceğin HİZMET SEKTÖRÜ merkezi olmaya aday bir şehir. Ulaşım imkânları, Bölgesel il olma konumu, bir üniversite kenti oluşu bu alanda Erzurum'u daha şimdiden cazibe merkezi haline getirmiş bulunuyor. Hizmet sektörüne yönelik olarak geliştirilecek yeni teşvik sistemleri çok kısa bir sürede çok büyük dönüşümlere imkân sağlayabilir.

ÇAĞRI MERKEZLERİ alanında Erzurum artık bir odak şehir, bir parlayan yıldız oldu… Önümüzdeki beş yıl içinde, HİZMET SEKTÖRÜNE yönelik HİZMET SEKTÖRÜ KAMPUSLARI oluşturulduğunu düşünün… Mesela Devlet, ÇAĞRI MERKEZLERİNE YÖNELİK yerleşkeler inşa etsin. Arsa üretimini, altyapı işlerini hızla tamamlasın… Böyle bir imkân sunulursa, sayısız şirket Erzurum'a akın edecek, milyonlarca dolarlık yatırım realize olacak… İleri teknoloji ürünlerinin imalat ve montajı için de YÜKSEK TEKNOLOJİ ORGANİZE İMALAT BÖLGELELİRİ inşa etsin… Karın, kışın, coğrafyanın engel teşkil etmediği bu alanlara yatırım yapsın… Eminim sonuç çok parlak olacaktır. Üniversite ve TEKNOKENT böyle yüksek amaçların gerçekleşmesinde kılavuzluk edebilir. (Erzurum Acil Eylem Planı başlıklı yazıdan…)

Çağrı Merkezlerine yönelik yerleşkeler… Arsa tahsisi yapılmış, tüm altyapı hizmetleri tamamlanmış alanlar… Bunlar zor işler değil. Hem kolay, hem yatırımcıyı mıknatıs gibi çekecek faaliyetler. Yeter ki hayal edilsin, tatbik edilsin. İşte o zaman birçok banka ve kamu kuruluşu çağrı merkezleri kurmak için kuyruğa girecek, şehir bu alanda “ODAK” hale gelecek.

Dedik ya, bir kişiye iş imkânı sağlamak için 190 TL yatırım gerekiyor. Size toplam 3000 kişilik istihdam vadeden bir büyük kuruluşun yetkilileri, devasa bir yatırımı kondurmak için müsait arsa aramakla meşguller. Ankara’ya gidip görüşmeler yapıyorlar, çokta içten bir ilgiyle karşılanıyorlar. Ama bence işin doğrusu yerel yöneticilerin yedi gün yirmi dört saat yatırımcı kapılarını zorlaması, gelen girişimciye kolaylıklar sağlaması değil midir? Şehre iş, aş, istihdam kazandıracak müteşebbisi devlet kapılarında bunaltarak şehri kalkındırabileceğimizi sanıyorsak, aldanıyoruz.

Demek ki, yatırımcının iknasında, girişimciye makul ve yasal imkânlar sunulmasında, hemşehri sermayenin şehre dönüş yapmasında yeni bir anlayışa, ruha, vizyona ihtiyaç var. Bir de acilen “YUKARILARIN” devreye girmesi gerekiyor. YUKARILARA duyuruyorum!