Vahdet Nafiz Aksu

ANA SAYFABUGÜNKÜ ERZURUMYEREL YAZILAR MAKALE / FIKRA / ÖYKÜ ERZURUM YAZILARI KİTABITÜM ŞİİRLERİM PDF

serbest  şiirlerimheceyle şiirlerim heceyle rübailer sesli şiirlerim resimli şiirlerimşiir sunuları

 

Vahdet Nafiz Aksu

E-KANAL CANLI YAYIN

TRT'DEKİ SÖYLEŞİLERİM

USTALARDAN SESLİ ŞİİRLER

ŞİİR VİDEOLARI -VNA

HER ŞEYİN BAŞLADIĞI ŞEHİR

ÖNERİLER/ETKİNLİKLER

STRATEJİK HEDEFLER

BELGELERLE ERMENİ ZULMÜ

NET KÜTÜPHANE

100 TEMEL ESER

TARİH/ KÜLTÜR SOHBETLERİ

OSMANLI TARİHİ

SARI GELİN KİMİN TÜRKÜSÜ

ERZURUM  FIKRALARI

ÖZGEÇMİŞİM

FOTOBEN

KİTAPLARIM



SÖZÜN SERHADDİ DUA




stratejik araştırma kurumları

araştırmacılar için kaynaklar

Türk dünyası araştırmaları

filozofların fikir dünyası

mevlana ney ve sema

Türk edebiyatı kolleksiyonu

edebiyat söyleşileri

düşünce dergi ve siteleri

e-kitap bankası

altı çizili satırlar

kuran ufku

öğrenciler için kaynaklar

ekovart tv-sanat haberleri

Türk islâm sanatları

kültür ve turizm bakanlığı

kent kent yeryüzü

yapı kredi kültür-sanat

gazetelerin birinci sayfaları

yerel medya

gazetelerin internet sayfaları

bebek ve anne com

gerekli tüm linkler



 
SIK DİNLEDİKLERİM

 




kelâm-ı kibar


 

 

  İletişim Formu


 

bu sayaçtan önceki ziyaretçi:
165900

 

 

Google Site

 

 

 
 
YOLDAKİ TAŞI KALDIRAN ADAMLAR


Erzurum'u eğitim alanında odak şehir yapma hayalimizin adım adım gerçekleştiğini müjdeleyen iki yazı kaleme aldı değerli dostum Mehmet Şener Bey…O yazılar sayesinde, bahar rüzgârları daha palandökene ulaşmadan gönlümü ferahlandırıverdi.

Erzurum'a vakıf üniversitelerinin kurulması için PALANDÖKEN gazetesinin ısrarlı, etkili çabalarını hatırlıyorsunuzdur. Eğer YÖK'ÜN her türlü hayırlı girişimi YOK edici tavrı bu konuda da önümüze çıkmamış olsaydı, şu anda beş büyük fakültesiyle ÇANKAYA üniversitesi Erzurum'da eğitim veriyor olacaktı.

Başarıyla sonuçlanmasa da o çalışmalar esnasında önemli tespitlerim oldu.

Eğer ortada şehir için ciddi bir proje varsa... Yatırımcının samimiyetine inanılmışsa... Toplum çıkarları kişi ya da kurumların menfaatleri önünde tutuluyorsa...

Şehir bunu algılıyor, benimsiyor, destekliyor... Şehrin ileri gelenleri, yöneticileri, siyasi kadroları bir büyük hemşehrilik refleksiyle "ortak hizmet ufuklarında" birleşiveriyor. Ortak akıl harekete geçiyor. Ortak vicdan her türlü kişisel ve kurumsal çıkarı aşıp, toplumsal davaların etrafında halkalanıyor.

Palandöken Gazetesinin birkaç günlük yayını öyle bir gönül ortaklığı tesis etmişti ki o zaman... Tüm sivil toplum örgütleri bir anda Ankara'ya çıkarma yapmış, tüm milletvekilleri tam kadro halinde bir araya gelmişlerdi...

İşte ben o tabloda, gizli bir cevher gibi icap ettiğinde ortaya çıkmak üzere kendini gizleyen "Erzurum ruhunu" keşfetmiştim.

Her "ahval ve şeraitte" canlı tuttuğum ihtiyatlı iyimserliğimin altında "sorunları görmezlikten gelen bir vurdumduymazlık, bir gaflet" arayanlar yanılıyorlar... Aslında ben, Erzurum ruhunun gerektiğinde ve şartlar hazır hale getirildiğinde harekete geçeceğine hep inandım.

İşte bakın o ruhun ayak sesleridir son günlerde duyduğumuz hizmet kıvılcımları...

Ülkenin önemli vakıf üniversitelerinin ilgi odağı olmaya başladı şehrimiz. Bilkent geçen yıl adım attı... Bu yıl Fatih ve Bahçeşehir geliyor…

Her hangi bir alanda "odak" olabilmektir asıl başarı.

Türkcell’in gelişiyle şehir bir anda "çağrı merkezi odağı" oluverdi. Türkcell’i diğer özel kuruluşlar izledi. Sağlık bakanlığının sırada olduğunu gazetelerden okuyoruz.

Kış turizmindeki atılımlar 2011'le taçlandı. Erzurum giderek kış turizmini "kış ekonomisine" dönüştürme işaretleri veriyor ve kış turizminde odak şehir haline geliyor.

Birkaç vakıf üniversitesi öğretime başlayınca "yükseköğretimde odak şehir" olacağız.

Atatürk Üniversitesinin çağdaş anlamdaki yeni mühendislik fakültelerine kavuşması "odak olma" keyfiyetini hızlandırıp, güçlendirecektir.

Sırada "sağlıkta odak şehir" olma hayalinin gerçekleşmesi var. Hizmete girecek yeni hastane bunun öncüsü olabilir... Tıp fakültesi hastanemiz gelişip büyümeye çok müsait. Bakın karaciğer nakledecek düzeye eriştik. Hele bir de, uluslararası boyutta eğitim verecek ikinci tıp fakültemiz devreye girerse... Erzurum bu coğrafyanın bileği bükülemez bilim merkezi olmaz mı?

Tüm bunlar asla hayal değil...

İşe önce Erzurum toplumunda çok uzun süredir baş gösteren yılgınlık, bıkkınlık, başaramama psikozunu bertaraf etmekle başlayacağız. … Şehrin nice sıkıntılı zamanlarda, nice büyük işlere imza atmış zafer ruhuna ne oldu? … Kuşkusuz kaybolmadı, yeniden keşfedilmeyi, harekete geçirilmeyi bekliyor.

Sonra, toplumu ve toplum önderlerini yılgınlığa mahkûm eden , “arkadaş bu şehirde bir şey olmaz, Erzurumludan bir hayır çıkmaz " kanaatinin öldürücü bir hastalık gibi gittikçe yayılmasının önüne geçeceğiz.

Tam da bir hamleyle oyunu kazanacakken gereksiz bir ürkeklikle "pes" diye feryat etmeyeceğiz; ümitlerimizi çabucak yitirmeyeceğiz, karamsarlık dehlizlerinde kaybolup gitmeyeceğiz.

İşte bu noktada, Erzurum`un fikir ve kanaat önderlerine düşen birinci görev, ortaya sağlam bir başarma azmi, kalkınma iradesi koymak, sebeplere iman derecesinde yapışmaktır.

Yıllarca boş vaatlerle uyutulmuş, hemşehrilik enerjisi nemelazımcılık kablolarıyla toprağa boşaltılmış Erzurum insanın önüne düşecek kadrolara "mangal kadar yürek" gerekiyor... O da yetmiyor " çelik bir irade ve liyakat" lazım...

Şükür, Erzurum böyle üstün şahsiyetlerin yokluğunu çeken, yetişmiş insan fukarası bir şehir değil...

Uyuyan güzel uyanıyor... Kırılan sosyal gönül, zedelenen dadaşlık ruhu bir güzel tamir ediliyor...

Evet, refah ve kalkınmaya giden yol taşlarla, kayalarla dolu…

Ama samimi Erzurum sevdalılarının kararlı yürüyüşüne bunlar engel olamıyor.

Genelde şehir kalkınmasına gönül vermiş tüm kadrolara başarı dileyip şükranlarımı iletiyorum.

Özellikle de,Bahçeşehir’i Erzurum’a yönlendiren Eski Milletvekilimiz Prof. Dr. Mustafa ILICALI’YA...Heyeti sıcak karşılamaları, içten ev sahiplikleriyle ikna eden, destek olan, ETSO Başkanı Muammer Cindilli ve Vali Celalettin Güvenç’e…Kızılay’a ait tesisi tahsis ederek mütevelli heyetinin kararını olumlu yönde etkileyen değerli büyüğümüz Mithat TURGUTCAN’A şükranlarımı iletmeyi borç biliyorum.

Şehrin kötü kaderini, yoldaki taşın etrafını dolaşıp sıvışan değil, taşı yoldan kaldırıp geleceğe emin adımlarla yürüyen işte bu insanlar sayesinde yeneceğiz…

Hizmetleriyle anılmaya hak kazananlara ne mutlu…


Vahdet Nafiz AKSU