KAVAKÇILIK SEFERBERLİĞİ
Özellikle Erzurum’da kış pek çetin geçti bu sene. Bahar gelse de gönlümüzde ılık esintiler taht kursa diye bekleyip duruyorduk. Nihayet “Nesim-i nevbahar” esti, yeşille çimenle hasret gidermemize az kaldı.
Şehrimizin ne güzel âdetidir. Yakında bahar temizliğine başlar analar, bacılar. Evin içi büyük bir titizlikle adeta kırklanır, aklanır, paklanır.
Tıpkı bunun gibi yerel kuruluşların da her baharla birlikte “taze başlangıçlar” yapmaları gerekmez mi? Kamusal bahar temizliğinden maksat kuşkusuz cadde sokakların itfaiye araçlarıyla yıkanması şeklinde olmayacaktır. Bahar, “yeni hizmet seferberlikleri için” bir vesile sayılmalıdır.
Valilik, Belediyeler ve Sivil Toplum örgütleri işbirliği yaparak bu baharda neler yapabilirler? Ortak aklı harekete geçirip, “ortak hizmet ufuklarında” enerjilerini birleştirebilirler mi?
Ben, baharın ruhuna uygun bir öneride bulunacağım.
Gelin bu yılı, baharı vesile kılarak “Erzurum Ormancılık Yılı” olarak ilan edelim. İlgili kuruluşların raflarında, bu konuyla ilgili önemli çalışmaların, araştırmaların, projelerin olduğundan adım kadar eminim.
“Hadi elimize üç beş fidan alıp, törenlerle boş bir alana dikelim. Kameralar kapatılır kapatılmaz da fidancıkları orada unutup, kurumaya terk edelim” demiyorum. Öylesi göstermelik işleri yıllardır yapıyoruz.
Orman teşkilatları ve diğer bazı kuruluşların haklarını yemeyelim. Merkez ve ilçelerde bu anlamda bir şeyler yapılmaya çalışılıyor. Teraslama, erozyona karşı tedbirler geliştirme konusunda rutin çalışmaları inkâr edecek değiliz.
Ben daha ciddi, sürdürebilir, halka gelir sağlayacak ayağı yere basan projelerden bahsediyorum.
Toprakları geniş ve açık alana sahip yerleşim merkezleri ormancılık projelerinin uygulanmasına müsait yerlerdir. Bu açıdan Erzurum, ormancılık alanında yürütülecek projelere uygun bir il gibi geliyor bana.
Şehrin ekonomik geleceğine katkıda bulunacak dış kaynak destekli, geniş kapsamlı projelerin devreye sokulabileceğini işin uzmanları söylüyor.
Erzurum’un geniş ve ağaçlandırmaya uygun alanlarını “ormanlaştırma” aynı zamanda ülke ekonomisi için de hayati önem taşıyor.
Çünkü ormansızlaşma, ülkemizin en büyük felaketidir. Nüfus başına düşen ormanın dünya ortalaması 12 dönüm iken, ülkemizde bu sadece 3,2 dönüm civarında. On dönümlük orman alanında yıllık hammadde odun oluşumu, Almanya'da 5,6m3, Romanya'da 4,6m3 iken bizde 1,4m3'tür. Türkiye, ormanlarının hem nitelik hem de niceliği bakımından son derece fakir bir ülke maalesef.
Öyleyse, sadece devlet değil özel sektörde bu alana yatırım yapmak zorunda. Başarılı ormancılık projeleri aynı zamanda çok karlı ve istihdama katkı sağlayacak projelerdir. İşin teknik tarafını bu alanda uzman kuruluşların ciddiyetle incelemesi gerekiyor. TEMA vakfının Ankara, Eskişehir ve İzmir illerinde model Ağaçlandırma Projeleri yürüttüğünü biliyorum. Acaba bu modeller yerelleştirilerek Erzurum’da da devreye sokulabilir mi?
Bir de, valiliğin acilen şu hususları araştırmasında ben çok yarar görüyorum:
• Erzurum’a, Sanayi Ticaret Odası başta olmak üzere sivil toplum örgütlerini işin içine katarak yabancı yatırımcıları çekebilecek bir proje geliştirilebilir mi?
• Bu alanda Dünya Bankası ve AB Kalkınma bankalarının da kredi yardımlarının olduğunu biliyorum. Bu konuda Erzurum için neler yapılabilir?
• Böyle bir projede TEMA yer alabilir mi, kaynak sağlayabilir mi?
• İskandinav ülkelerinde bu alanda başarılı projeler yürüten Orman Şirketlerinin ilgisi böyle bir konuya çekilebilir mi? Çekilebilir ise hangi yol izlenmeli?
• Türkiye'de bu kapsamda dış kaynaklı bir proje yürütüldü mü?
• Dünya'da Ormancılığa hibe veya Kredi verebilecek birçok kurum var. Bunlarla ilgili olarak yerel teşkilatlarda ayrıntılı bilgi mevcut mudur, AB kaynaklı kredilerin kullandırılma koşulları konusunda bir ön çalışma yapılmış mıdır?
Bildiğim kadarı ile AB ülkeleri erozyonla mücadele, doğal kaynakların korunması ve ağaçlandırma konularında çok duyarlı ve bu tür ciddi projeleri mali anlamda da destekliyor.
Altyapı desteği ve arazisi verilmiş bir alanda yabancı kuruluşların ormancılık yatırımı yapması ve yabancı yatırımcıların bu konuya ilgisini çekmenin yollarını aramalıyız.
Geniş arazilerin dış kredi imkânlarıyla ağaçlandırılmasının yanı sıra, daha kısa dönemde kâra geçmeyi amaçlayan projeler de Erzurum Ormancılık projesinin alt bölümlerini oluşturmalıdır. Şehir ormancılığı ya da fidanlık hizmetleri, yol ağaçları, ibreliler ve çalı gruplarının üretimi ve satışını yapan bazı şirketler bu işin kârlılığından bahsediyorlar.
Hatta Hollanda ve Türk Cumhuriyetlerine bu tür orman ürünlerini ihraç eden büyük özel şirketler var.
Bu tür özel projelere iklim koşullarımız ne kadar uygun, ya da Erzurum şartlarında yetişebilecek ağaç türleri konusunda teknik bir çalışmaya ihtiyaç var. Ağır kış şartlarının hüküm sürdüğü bazı ülkelerde bu tür projelerin yürütüldüğü söyleniyor.
Ormancılık projeleri için Erzurum arazi ve kullanılabilir alan bakımından uygun şartları taşıyor. Tabi konuya kamunun her yıl yapa geldiği “Diktim bayıra, Mevla’m kayıra’’ mantığıyla değil de, istihdam yaratacak, belli bir zaman diliminde kara geçecek profesyonel bir proje olarak yaklaşmalıyız.
KAVAKÇILIK SEFERBERLİĞİNE NE DERSİNİZ?
Toplanma tarihini şu an hatırlayamadığım “Çevre ve Ormancılık Şurası”nda bazı önemli kararlar alınmıştı. “Kavakçılıkla” ilgili bu kararları Erzurum için şöyle uyarlayabiliriz:
· Bazı kavak türleri için uygun şartlara sahip bir il olan Erzurum’da Kavakçılıktan beklenen yararı artırmak için büyük alanlarda çalışma imkânları yaratılmalı ve bu yönde teşvikler yapılmalıdır.
· Kavak odunu ile ilgili yeterli üretimin sağlanması, köylünün ve özel sektörün bu alanda üretim için yönlendirilmesi, pazarlama ve fiyat istikrarının sağlanması için üretici-tüketici birlikleri, kooperatifler ve kavakçılık borsası gibi kurumlar hayata geçirilmelidir.
· Yüksek verimli ve biyotik ve abiyotik zararlılara dayanıklı klonları geliştirme çalışmaları artırılmalı ve bunun için ülke düzeyinde araştırma ve uygulama istasyonlar kurulmalıdır.
Erzurum için düşünülecek genel Ormancılık Projelerinde Kavakçılığa özel bir önem verilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu alanda ayağı yere basan gerçekçi projeler üzerinde çalışılırsa, çok geniş bir kesim bu işten ekmek yiyecektir.
Çünkü, “Sahipli uygun arazilerde; yerel halkın kendi imkanlarıyla tesis ettiği kavak ve hızlı gelişen tür endüstriyel plantasyonlarından sağlanan miktar 3.5 milyon m3/yıldır. Bu rakam, ülkemizin odun ihtiyacının karşılanmasında önemli bir role sahiptir.
Bu durum uygun alanlarda hızlı gelişen endüstriyel plantasyonların potansiyeli hakkında değerli örnekler oluşturmaktadır. Ülkemizin odun hammadde açığının kapatılması ve doğal ormanlar üzerindeki odun üretimi amaçlı baskıların azaltılması amacıyla uygun alanlarda kavak ve diğer hızlı gelişen türlerle endüstriyel plantasyonlar kurulmaktadır.”
Kanaatime göre Erzurum bu iş için uygun bir alandır.
Ağaçlara göre dikim mevsimini ve diğer teknik ayrıntıları elbette erbabı bilir. Sonbahar için yazdan hazırlık gerekiyorsa gerçekleştirilir, işin gereği uzun vadede yapılır. Mart sonu itibarıyla biz “Bismillah” deyip “Erzurum’da Ormancılık ve Kavakçılık Seferberliğini başlatalım”…Sonunun iyi geleceğine eminim…
Vahdet Nafiz AKSU
|