Vahdet Nafiz Aksu

ANA SAYFABUGÜNKÜ ERZURUMYEREL YAZILAR MAKALE / FIKRA / ÖYKÜ ERZURUM YAZILARI KİTABITÜM ŞİİRLERİM PDF

serbest  şiirlerimheceyle şiirlerim heceyle rübailer sesli şiirlerim resimli şiirlerimşiir sunuları

 

Vahdet Nafiz Aksu

E-KANAL CANLI YAYIN

TRT'DEKİ SÖYLEŞİLERİM

USTALARDAN SESLİ ŞİİRLER

ŞİİR VİDEOLARI -VNA

HER ŞEYİN BAŞLADIĞI ŞEHİR

ÖNERİLER/ETKİNLİKLER

STRATEJİK HEDEFLER

BELGELERLE ERMENİ ZULMÜ

NET KÜTÜPHANE

100 TEMEL ESER

TARİH/ KÜLTÜR SOHBETLERİ

OSMANLI TARİHİ

SARI GELİN KİMİN TÜRKÜSÜ

ERZURUM  FIKRALARI

ÖZGEÇMİŞİM

FOTOBEN

KİTAPLARIM



SÖZÜN SERHADDİ DUA




stratejik araştırma kurumları

araştırmacılar için kaynaklar

Türk dünyası araştırmaları

filozofların fikir dünyası

mevlana ney ve sema

Türk edebiyatı kolleksiyonu

edebiyat söyleşileri

düşünce dergi ve siteleri

e-kitap bankası

altı çizili satırlar

kuran ufku

öğrenciler için kaynaklar

ekovart tv-sanat haberleri

Türk islâm sanatları

kültür ve turizm bakanlığı

kent kent yeryüzü

yapı kredi kültür-sanat

gazetelerin birinci sayfaları

yerel medya

gazetelerin internet sayfaları

bebek ve anne com

gerekli tüm linkler



 
SIK DİNLEDİKLERİM

 




kelâm-ı kibar


 

 

  İletişim Formu


 

bu sayaçtan önceki ziyaretçi:
165900

 

 

Google Site

 

 

 
 
HEDEF BELİRSİZLİĞİ

Kalkınma yolunda çaba gösteren illerin karşılaştığı temel zorluklardan biri de hedef belirsizliğidir.
Görünürde, merkezi ya da yerel planlama mekanizmalarının ortaya koyduğu kısa ve orta vadeli planlar vardır. Şehrin siyasi, ilmî ya da bürokratik eliti bazen bu planlarla çelişmeyen, bazen de bu ana plan çerçevesini hiç gözetmeyen projeler üretir. Çok iyi niyetle de bunları hayata geçirmek için çaba gösterir. Üretilen bazı projelerin yapılabilir ve yürütülebilir olmadığı zaman içinde ortaya çıkar.
Özellikle büyüme ve gelişmesini kıt kaynaklarla sürdürmek zorunda bulunan Erzurum gibi geri kalmış ilerde " hedef belirsizliği " ciddi kafa karışıklıklarına yol açıyor. Burada kastettiğimiz hedefler, bir genel amacı ifade eden niyetler değil. "Hedefimiz şehrimizi gelişmiş iller düzeyine çıkarmak " , " Amacımız Erzurum doğunun parlayan yıldızı yapmak ", " Gayemiz şehrin makûs talihini yenmek " gibi söylemleri biz planlanmış ve fizibilitesi kanıtlanmış hedefler olarak kabul edemiyoruz. Bizim için bu tür sloganik muhtevayı aşmış ama finansal zorluklar nedeniyle yürütülebilir olmayan projeler de hedef sapması kategorisine giriyor.
Öyleyse önümüzde acilen halledilmesi gereken bir sorun var. Süratle kafa karışıklığımızı yenip, yerel hizmet planlaması mekanizmalarını işler hale getirmeliyiz. Yürürlükteki ekonomik ve mali sistem özel sektörün hizmet planlamasını da kamuya bağımlı kılıyor. Destek ve teşvik sistemleri kamu planlama elemanlarını belirleyici aktör haline getirdiğine göre, hedef belirsizliğinin yan tesirlerinden öncelikle kamu elemanlarını kurtarmanın önemi daha da artıyor.
Başlığa aldığımız " hedef belirsizliği " kavramı genel ve ana hedefleri ifade ediyor. Kamu ya da özel sektördeki gündelik hizmet planlamalarından daha belirleyici ve derin bir konu bu. Ancak, ana çerçevesine birazcık dokunduğumuz bu kavramın şehrin kalkınma davasına güncel yansımalarına da biraz değinmeliyiz.
Şehrin kamu kurum ve kuruluşlarında yerel ihtiyaç önceliklerini belirleyen şubeler mevcuttur. Planlama müdürlükleri ya da benzer birimler kendi kuruluşlarının yerel hizmet önceliklerini tespitle görevlidirler.
Merkezi planlama teşkilatının yerel etütlerine de yol gösterici olan bu birimlerin düzgün çalışması büyük önem taşıyor. Bu birimlerin, kendi hizmet alanlarındaki şehir ihtiyaçlarını ve önceliklerini bilen kaliteli teknik elemanlarca takviyesini çok önemli buluyorum. Vilayet ve Belediyelerdeki planlama ve proje üretme birimleri de bu açıdan bakıldığında özen gösterilmesi gereken birimler olarak karşımıza çıkıyor. Siyasi karar mekanizmalarının önüne teknik öneriler sunacak heyetlerin kalite ve kapasitesi kadar mühim ne olabilir? Hele de kamunun yeni yerel teşkilatlanmasıyla önem kazanan İl Genel Sekreterliğinin hizmet planlaması, hizmet öncelikleri ve icrası, hedeflerin doğru tayini konusundaki rolü çok belirgin olacaktır.
Şehrin sosyal ve ekonomik kalkınma davası, bu temel esaslar göz ardı edilerek yürütülemez. Bu konudaki diğer bir temel ihtiyaçta moralle ilgilidir. Kamu yöneticilerinin kalkınma davasına halkın daha çok iştirakini sağlamak gibi bir misyonları da mevcut. Halkı önemli projelerde daha çok işin içine çekmek, mevcut sorunları ve çıkış yollarını kamuoyuyla her fırsat ve zeminde paylaşmak gerekiyor.
Erzurum kamuoyunda giderek belirgin hale gelen moral bozukluğunun süratle umut ve iyimserliğe dönüştürülmesi, kalkınma davasında maddi unsurlar kadar önem taşıyan bir husus. Sürekli olumsuzluklara vurgu yaparak, Erzurum halkının toplumsal depresyon tablosuna daha fazla ağırlaştırmak bu şehre yapılacak en büyük kötülüklerden biri olacaktır.
Toplumsal ve ekonomik analizlerle durum tespiti yaparak, aksaklıkları tespit ederek karar mekanizmalarını etkilemeye çalışmak aydınımızın görevi. Ancak, koro halinde ağlaşarak hemşerilik enerjisini karamsarlık kablolarıyla toprağa vermemek lazım. Erzurumluluk ruhunu ayağa kaldırarak varamayacağımız hiçbir hedef yoktur.Yeter ki hedef belirsizliği hastalığından kurtulalım.

Vahdet Nafiz AKSU