|
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KONAKLIYA YAPACAĞI OTELDEN VAZGEÇTİ
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, 2005 Kasımında, Palandöken Turizm Merkezi’nde bulunan Konaklı Köyü’ne, 500 yataklı, 5 yıldızlı otel yaptırma teklifini, muhalefetin itirazlarına rağmen oy çokluğuyla kabul etmişti.
Aman efendim, hiç olacak iş mi? İstanbul Büyükşehir gelip konaklıda otel yapsın. Belediyenin paracıklarını Erzurum’un dağlarına gömsün. Memleket ekonomisi için çok önemli bir işe kaynak aktarsın. CHP kafası kabul eder mi bunu?
Tıpkı Ankara Barosunun bu yıl Erzurum Hukuk Fakültesi karşısında takındığı tavrı takındı, CHP’li Belediye Meclis üyeleri... Otel inşası kararının iptali için İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurdular, hatırlayacaksınız.
Erzurum’a yatırımcı zaten bin bir nazla geliyor. Gelenlerin yollarına elbirliği ile kapanlar, tuzaklar, bariyerler döşüyoruz. Adamları geldiklerine, geleceklerine pişman ediyoruz. Takdirin yerine tekdir alıyor. El âlem teşvik ediyor, biz yalana iftirayı katıp teşhir ediyoruz. Niye geldin, nerden geldin, arkanda kim var diye sorgu sual açıyoruz.
Lafı uzatmayalım. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi davayı inceledi, görevsizlik kararı vererek dosyayı Erzurum Bölge İdare Mahkemesi’ne yolladı. Erzurum Bölge İdare Mahkemesi de “ dava benim devam değil ” deyip, bastı görevsizlik kararını, evrakı İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne geri gönderdi.
26.12.2006 tarihli Hürriyet Gazetesinin haberinden öğreniyoruz ki, dava dosyası mahkemeler arasında gidip gele dursun, belediye projeden vazgeçmiş.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bu kararı kış turizmimiz için büyük bir kayıp. Sadece otelden vazgeçilmesi değil üzücü olan. Konaklıda arsa tahsis edilen yatırımcılardan bugüne kadar ses seda çıkmadı. İyi bir başlangıç, güzel bir tesis, örnek bir yatırım bölgeyi cazip hale getirebilirdi. Olmadı.
Konaklıdaki bu sesiz bekleyişe bir mana veremiyorum. Kış turizmine böylesine uygun bir merkez nasıl değerlendirilmez? Yer tahsis edildiği halde yatırımcı neden işe başlamaz? Şehir merkezine 20 km. uzaklıkta, 2200–3084 m yükseklik kuşağında yer alan bu kış turizmi cennetine karşı sergilenen ilgisizlik hiç yakışmıyor. Alp disiplinli yarışma ve serbest kayak uygulamalarına çok elverişli olduğu söylenen bu eşsiz kış turizmi alanının bir an önce devreye sokulması gerekiyor.
ÜÇ BEŞ OTELLE TURİZM MERKEZİ OLUNMAZ…
Palandöken kayak merkezi, kuşkusuz dünyanın sayılı kış turizmi merkezleri arasında yer alıyor… “Uluslararası Kayak Federasyonları Birliği”nin onayladığı iki adet pist, Türkiye’de bizden başka merkezde yok. Her türlü gelir grubunun konaklamasına uygun oteller, yeterli teknik altyapı, kar kalitesi bakımından eşsiz bir tatil merkeziyiz.
Palandöken Kış Turizmi, kabul edelim ki, son yıllarda iyi bir çıkış yakaladı. Kayak ve dinleme için burayı tercih eden yerli ve yabancı sayısında yıllar itibarıyla düzenli bir artış gözleniyor.
Doğal güzellikler, konaklama imkânları ve uluslar arası düzeydeki pist imkânlarıyla, milletler arası organizasyonlara rahatlıkla talip oluyoruz. İnşallah bu konuda olumlu sonuçlar bekliyoruz.
Ancak bütün bu olumlu tabloya, mevcut imkân ve fırsatlara rağmen eğer ek yatırımları zamanında yapmayı başaramazsak “Uluslar arası düzeyde turizm merkezi “ olma iddiamızı sürdüremeyiz.
Erzurum, dünyanın ve ülkemizin en seçkin turizm merkezi olma potansiyeline sahiptir, evet… Ancak bu potansiyelin hakkıyla kullanıldığını söyleyemeyiz. Konuyla ilgili herkesin tartışmasız kabul ettiği bu potansiyelin kullanılması da yerel imkânlarla olacak iş değil, kesinlikle hükümet düzeyinde ele alınması gereken bir husus.
Erzurum’un Uluslar arası ölçekte bir kış turizmi merkezi haline getirilmesi için öncelikle mevcut alanı geliştireceğiz. Bunun ardından;
• KONAKLIYI süratle devreye sokmalıyız, arsa tahsisi yapılan işletmelerin bir an önce yatırımlarını başlatıp bitirmelerini sağlamalıyız. Hatırlıyorum da, daha bir iki yıl önce umutlu açıklamalar yapılmıştı. Hani burası mevcut tesisleri gölgede bırakacaktı, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Palandöken Dağı'nın saklı kalan doğal zenginliği olarak nitelendirilen Konaklı Bölgesi'nde, Şara-Enerji İnşaat, Ceytur Ceylan, Turin Konaklı, Nurol İnşaat Ticaret, Zeynep Tur, Telerko Kablo Lastik ve Turizm tarafından Konaklı Köyü' ne, 6 bin yatak kapasiteli 5 yıldızlı 8 otel yapılacaktı. Yine “beyanat kalkınmacılığı” yaptı yapacağını, bu büyük atılım sözlerde, açıklamalarda, gazete arşivlerinde mahpus kaldı.
• Erzurum-Çat yolu üzerinde ve il merkezine 21 km uzaklıkta, Konaklı ve Yağmurcuk kayak merkezleri ile Tavşan dağı arasında yer alan Ülker alan Kayak Merkezinin hızla devreye sokulması gerekiyor. Alp disiplini dalında olimpik kurallara uygun (iniş yarışlarına da imkân sağlayan), serbest kayak uygulamaları bakımından ise hem Alp, hem de kuzey disiplini uygulamalarına en elverişli istasyon özelliklerini taşıyan bu merkezin devreye girmesi önemli bir hizmet olacaktır.
Erzurum-Palandöken Dağlarının dünyadaki diğer merkezlere göre önemli avantajları var. Olimpik nitelikler bakımından söz konusu edilebilecek bazı dezavantajları gidermenin yolu, mevcut avantajları bir an önce devreye sokmaktan geçiyor.
Erzurum, ancak yukarıda bahsettiğimiz diğer kayak alanları da devreye sokularak gerçek ve iddialı bir kayak merkezi niteliğini kazanabilir.
Tertemiz hava, pırıl pırıl kar, eşsiz pistler. Yeterli yeraltı su kaynakları. Bir yatırım seferberliği ile mükemmel hale getirilmesi kolay altyapı hizmetleri. Kara, hava, demiryolu ile ulaşım imkânları.
Bunlar elimizdeki nimetler, imkânlar.
Yatırımcı bekleyen konaklı ve diğer eşsiz alanlar. Tesis yapmaya niyetlenen İstanbul Büyükşehir Belediyesini mahkemeye veren CHP’Lİ meclis üyeleri. Daha dava bitmeden yatırımdan vazgeçtiğini ilan eden İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Arsa tahsisi edildiği halde bir türlü işi başlatmayan, eli kesesine gitmeyen vurdumduymaz, gayri ciddi yatırımcılar.
Bunlar da giderek büyüyen ve umutlarımızı tırpanlayan olumsuzluklar.
Diyelim ki İstanbul Belediyesi yatırım kararının yargıya taşınmasından tedirgin oldu, biraz da acele bir kararla vazgeçti otel yapma kararından.
Peki, ya diğer anlı sanlı şirketlere ne demeli. Onlar neyi bekliyorlar? Bir şehrin ekonomik geleceğine neden ve ne hakla darbe indiriyorlar? Taahhütlerinin yaptırımı, şart-ı cezası yok mu? İşi kim takip ediyor? Gerçek durum nedir? Son vaziyet nasıldır?
Açıklansa da öğrensek.
Vahdet Nafiz AKSU
|
