Aylardan nisan ve vakit gece...
yarışamıyor güneş, kandilimizin titrek ışığıyla
çıkarıp başını bu gamlı gecede aşkın fanusundan
bir minik balık düşmüş kalleş ağlara
şafağa beş kala çekilip alınmış
sevda okyanusundan
nisanın yağmurlu bereketinden
canımıza pay düşer mi bilmem...
bilmem, uzanır mı ateşli alnımıza
serin, şefkatli, yumuşacık bir el
uykuyla küstüğümüz bir nisan gecesinde
yüzün saçlarınla iliştirilmiş gibiydi geceye
gölgeye tahammülü yoktu korkuların
el ele tutup sığındık rüyalara
ve süzüldük oradan sesizce sehere
yalnızlık seherle ermiş kemale
ardında binlerce kör göz bırakarak
imdada yetişmese sevgilinin şifalı eli
belli ki nice hasta çıkamayacaktı sabaha
Vahdet Nafiz AKSU
|