Yol Yorgunluğu
Bir ihtiyar ümit şakaklarımda
Yorgunluğa direnmekte
Asırlardan süzülüp gelen
Efkar çizgileri
Vefalı aynama
Bir taze gelin
Edasıyla
Yürümekte
Ayak sesleri var zamanın
Sokağımızda
Eşkıya belli ki dağımızda
Ve kendi canımız çırpınıyor
Kendi ağımızda
Felek çok içten gülüyor
Fanilik vuruyor kapıyı
İşte görünüyor kıyı
Durak geliyor
Ağlamalar sessizleştikçe
Fi tarihinde ömrün
Ve karanlıkları
Tenhalıkların
Korkuttuğu gecede
Göz yaşları
İbadet serhoşu olur
(Gözlerini uykunun
kaptığı anda)
Binlerce yıldız
Kara bir delikte
Kendini bulur
Bir kervan
Kapımızda durur
Alır yolcusunu
Hep aynı biter
Binlerce değişik
Öykünün sonu
Bir çakıl taşı
Fırlatılır deryaya
Düzensiz,bıkkın
Ölgün …halkalar
Titreyen sularda
Kaybolur
Kaybolur
Kaybolur
Vahdet Nafiz AKSU
|