Bilmiyordu Ne Çok Susadığımı
Sadece dudaklarımı kıpırdatarak
Sessiz bir şarkı söyledim peşinden bu gece
Saldım gök kubbeye yüreğimin yiğit sesini
Dolaştım sokakları gönlüme masallar anlatarak
Rüyalarımı esir alan ısrarlı kederlerin
Hiç birine yüz vermek istemezdim bu gece
Ama neden ama neden bu kadar soğuktu ellerin
Ama neden ısınamıyordum gönlünde
Ve sonra yine ıssız ve sesiz
Patikalardan geçerek doluverdi
Gözlerimizden ruhumuza karanlık
Perdeler erkenden çekilmiş
Kapılar kilitlenmiş çabucak
Sığınmış duvarların ardına
Bütün insanlık
Bu gece rüyalar çok karışıktı
Saçlarını döşek döşek sermiştin
İşareti bana,işmarı bana
Gözlerini başkasına vermiştin
Bu gece rüyamda sana
İmalı bir şeyler söyler gibiydim
Kapında taht taç bırakmış
Padişahlar gibiydim
Hasretten çatlamış dudaklarım
Taaa şafak sökünceye kadar sevgilim
Gölgelerle sevişip durdular
Çünkü dudakların derin bir uykudaydılar
Omzunda bir başka baş
Koynunda bir başka aşık
Uykuya dalmada yavaş yavaş
Ne bir tek ses, ne ışık
Vakit geceden sehere döndüğünde
Fark ettim ne kadar susadığımı
Deryalar içinde yüzüyordu sevgili
Bilmiyordu su aradığımı
Bilmiyordu su aradığımı
Bilmiyordu ne çok susadığımı
Vahdet Nafiz AKSU
|