Yol Durumu
Benim yüzüne vuran güneş
Yüzün yollara düşen gölge
Salıverilen canlarız
Allah’ın deli düzüne
Hüzün azığımızdır bu yolda
Umut en sadık yoldaşımız
Mola vermişiz bir ağaç dibinde
Ellerin ellerimde başım omzunda
Esrarlı bir zikir gibiyim kalbinde
En muhkem iman gibisin kalbimde
Gamı neşeye çeviren gülüşünle
Ayrılıklardan şikayet eden hüznünle
Hayatın özeti gibi durursun karşımda
Ve yaşanır kılarsın bu macerayı sevimli yüzünle
Bir yoldan yalnızca bir kere geçen kervanlar gibiyiz
Güz mevsiminden kaçan katar katar göçmen kuşlar gibiyiz
Rüzgarlarla yoldaş olduk olalı yalpalayıp duran sarhoşlar gibiyiz
Aşıkta oluruz bu yolda,vuslatı, ihaneti de tadarız
Yol nereye varır, bir sonraki durak neresidir
Söyleyen olmaz, bilen bulunmaz, sorsak ta..
Ve hep merak ederiz bir gün bile şaşırmayan yolu
Şu esrarengiz kılavuz kimdir, kimin nesidir?
Bir yolculuğun öyküsüydü bu
Bir fanilik türküsüydü bu
Fanilik işin başında
Her kes bunun telaşında
Konakladığımız ağaç gölgesinde
Ölürsek bir gün vade erişip de
Başımızda servi de hazır
Ve kuşlar dua eder bitişikte
Vahdet Nafiz AKSU
|