Soğuk
Bıyıkları buz tutmuş bir adam
Sıcak bir nefes arıyordu
Şehrin en virane penceresinden
Buğulu dudaklarını ısırarak
Bir kadın gülümsüyordu
Şefkatli dalgalarla dövüyordu kıyılarımızı
Uyuyabilelim diye deniz
Sırf fırtınalı ruhlarımızın hatırına
Yola isyan etmiyordu ayaklarımız
Sıcak şömineler önünde anlatılan
Masallara benzetme öykümüzü
Eğer söyleyeceksen bu akşam vakti
İliklerimizi titreten rüzgara karşı söyle
Ayrılık türkümüzü
Titrek seslere münasip çalgılar bulduk
Şen şakrak olmasa bile alemimiz
Bu meclisin az değil fedaisi
Bu şarap dudaklar için çok tanıdık
Ve saki kahpenin ta kendisi
Akşam, pek sayıyordu
Kapı komşusunun hatırını
Her karanlık çöküşünde ölüm
Bir köhne yalnızlığa dayayıp sırtını
Konukları için ağlıyordu
Vahdet Nafiz AKSU
|