Yüzde Yüz Eylül
Şimdi şifalı ellerini
Şöyle alnıma koyup
Yüreğimi yüreğine indirmenin
Tam da zamanı
Çünkü mevsim yüzde yüz güz
Çünkü ay yüzde yüz Eylül…
Çetin bir gün yani, yol yokuş yokuş
Yorgun bir kuş kanatlarına küsmüş
Rüzgâr söylemedi istediği Türküyü diye
Bir yaprak bir dala küsmüş
Tanrıya yalvarmanın tam da zamanı
Zamanı gözlerini çevirip göğe
Ayetet-el kürsi okumanın
Çünkü mevsim yüzde yüz güz
Çünkü ay yüzde yüz Eylül…
Kirpiklerin bir okşuyor
Bir okluyor geceyi
Bulmak imkânsız
Kara gözlerinin izini
Dizini seherin dizlerine
Dayamış felek
Çehresini şafaklara
Çevirmiş
Şimdi “bir al şale bürünmenin” zamanı
Yürümenin zamanı şimdi
Çünkü mevsim yüzde yüz güz
Çünkü ay yüzde yüz Eylül…
Yol upuzun, güvenli ve aşina
İz belirsiz, yön meçhul, işaretler sökülmüş
Yıkılmış oteller, harabe istasyonlar
Dökülmüş ağaçların yüzü kara toprağa
Sularda belli belirsiz titremeler
İnlemeler şükre ve dualara karışmış
Can korkusu yolcularda, eşkıya kaygısı
Saygı duyulmuyor araba markalarına
Beygir gücüne, fren emniyetine… Konfora…
Zora düşmüş ki gönüller sormayın gitsin
Yol boyunca taçsız taşsız gariban mezarları
İhlâssız fatihalara itirazda: biz ölmüş müyüz?
Bir fısıltı, bir dedi kodu, bir başkaldırış kervanda
Kervanbaşı hain miymiş neymiş ve cümle pusulalar arızalı
Can havliyle öksürmeler, abdest tazelemeler taze dualar için
Heyy kaybolan ruhlar şu uçsuz bucaksız gökten
Bir yıldız da siz seçin… Diye bir seda yankılanmada heyyy
Çünkü mevsim yüzde yüz güz
Çünkü ay yüzde yüz Eylül…
(Eylül Şiirleri)
Vahdet Nafiz AKSU
|