İşkence
Kolay verilmiş bir vatanı
Kolayca almış kişiler...
Ortada soyundurulmuş erkekler
Çırılçıplak dişiler...
Engizisyon zindanlarından
Ödünç alınmış ağır, kasvetli...
Zülüm ve vahşet moleküllerinden
Mürekkep bir hava
Yüz bin asır öncesinden bir hıçkırık sesi...
Yer yüzüne yeni indiği günlerde daha
Vahşi, hayasız, kıllı ve kuvvetli
Bir el uzanmış önündeki asma yaprağına....
' Yetiş ey adem ' diye haykırarak ağlıyor havva
***
Bağdat'ın batısında
Bir modern engizisyon zindanında
Bir ıraklı kadın değil ırzına geçilen
Bütün insanlığın temiz ve pak annesidir...
Ve oradan arşı alaya yükselen ses
Gelmiş geçmiş bütün mazlumların sesidir
Dört ayak üstüne bir kurbanlık koyun gibi
Çöktürülüp tasmalanan bir erkek
İpin ucunda müstehzi gülüşüyle bir kadın
Heyyy yemenden, Rumeli'den,Çanakkale'den
Tanıdığım müstevli ruh, ' tek dişli canavar '
Hey...sivri dişlerini insanlığın gırtlağından
Çekmeyen kuduz köpek...
Söyle..olur mu zulüm payidar
Sürer mi bu devran kıyamete dek
***
Kolay verilmiş bir vatanı
Kolayca almış kişiler...
Ortada soyundurulmuş erkekler
Çırılçıplak dişiler...
Göz yaşlarımın buğusunda bir sahne
Endülüs'ü teslim eden kumandan ağlıyor
Annesi hiddetle: ' ağlamak için çok geç '
' vatanı için erkekçe dövüşmeyenler '
' işte böyle alçakça ağlar ' diyor....
Bağdat...Tarihin gizemli,sihirli sehri
Nasıl düştün bu hale, ağladım sana
Mahzun uyur sende İmam-ı Azam
Bir şey anlar mısın FUZULI yazsam
Neden bu haldesin, neden bu zillet
Türbeler şehrisin türbedarın yok
Mazlumun çok lakin kahramanın yok
Ne Antep misilli gazi unvanın
Ne Urfa misilli şanlı unvanın
Ne kara Fatma’n var ne de Nene Hatun’un
Çanakkale daha beteri gördü
“Orduların yüklendi beşi,dördü “
“mehmetçik göğsüyle siperler ördü “
Hey zavallı vatan hey mazlum Irak
Can mı kalır, ırz mı kalır düşünce bayrak...
Türbeler şehrisin türbedarın yok
Mazlumun çok lakin kahramanın yok
Vahdet Nafiz AKSU
|