Dalgın Bir Kadın
sorulmaz kaidesince yaşını hiç sormadım
seneler dalmış gitmiş gözlerine
zaman tahripkarlığını unutmuş
kapanmış dizlerine
dalgın bir kadın
galiba biraz sarısın
esmerlerden iz taşıyor saçları
ne zaman örüklerini çözse
rüzgar dağılır tel tel
ancak bir sihirli düşte okşayabilir
simsiyah saçlarını bir el...
kudretten kınalı parmak uçları
Beyaz bulutlar gibi elleri
Ayda yılda bir tokalaşmak istese
Avuçlarına alır yürekleri
Milyonlarca aşığın konukevidir yüreği
zemheriye meydan okuyup durur
koynundan bir kez nasip alan can
sıcak nefesi hangi diyara değmiş
mevsim mutlaka yaz orda
ve aylardan haziran
sarıldığında gelin koynu gibi sıcaktır kucağı
kutup yıldızı gibi parlıyor
gözlerinin değdiği her göz
şiir olmak istiyorsa söz
dilinden icazet alıyor
aşk göğünün girişinde..bir tek onun..adı yazıyor
yürüdüğü yol menzilin ta kendisi
uğradığı gülistana hazan uğramaz
dikenler boyun büker her el uzatışında
sadece teninin değmediği güller soluyor
ne zaman gözlerini yumsa akşam oluyor
Dalgın bir kadın
galiba biraz sarışın
titrek bakışlarından belli ki aşka mesafeli
eline şehvetle değmemiş bir erkek eli
o yüzden,deryaları mavilendiren gözleri
göz kapaklarını kapattığında hep nemli
o yüzden gözlerimi
kelepçeleyen gözleri
mahzun
o yüzden şiirim
suskun
o yüzden seviyorum onu
Vahdet Nafiz AKSU
|