Seni Bırakıp Gittim
Seni bırakıp gittim
göz göze geldiğimiz kavşakta
bir hizadaydık direksiyondaydın camın açıktı
sürücüler insafsızca korna çalıyorlardı
insanlar şehvet solur gibi öfke soluyorlardı
seni bırakıp gittim
gençliğimin ilk keskin virajında
utangaç dudaklarım öpmeyi öğrenmemişti henüz
aşka benzeyen yürek çırpıntılarım bir kelebek kadar ömürsüzdü
gönlüm kanat takmış gibi arzulu ellerim bir o kadar gönülsüzdü
seni bırakıp gittim
uçaktaydık..yan koltuktaydın
hostes felaket anında yapılacakları anlatıyordu
gönlüm heveslenmişti uçak kanatlarına kanatlanıyordu
kırkımda bir adamdım üstelik yolcuların yarısı beni tanıyordu
seni bırakıp gittim
Kızılay kavşağı ana baba günüydü
Yanlış hatırlamıyorsam gimanın önüydü,
Araçlar start almış atletler gibi ileri atılıyordu
Yayalar itiş kakıştı
karşıda vaat edilen cennet vardı sanki
ve yeşil yanıyordu
Seni bırakıp gittim
Yağmur çiseliyordu
Sol göğsüme bir ağrı geliyordu
İlaç yoktu yanımda tansiyonum yükseliyordu
Seni bırakıp gittim
“ evlâd-ı ıyal “ bekliyordu
Vahdet Nafiz AKSU
|