Vahdet Nafiz Aksu

ANA SAYFABUGÜNKÜ ERZURUMYEREL YAZILAR MAKALE / FIKRA / ÖYKÜ ERZURUM YAZILARI KİTABITÜM ŞİİRLERİM PDF

serbest  şiirlerimheceyle şiirlerim heceyle rübailer sesli şiirlerim resimli şiirlerimşiir sunuları

 

Vahdet Nafiz Aksu

E-KANAL CANLI YAYIN

TRT'DEKİ SÖYLEŞİLERİM

USTALARDAN SESLİ ŞİİRLER

ŞİİR VİDEOLARI -VNA

HER ŞEYİN BAŞLADIĞI ŞEHİR

ÖNERİLER/ETKİNLİKLER

STRATEJİK HEDEFLER

BELGELERLE ERMENİ ZULMÜ

NET KÜTÜPHANE

100 TEMEL ESER

TARİH/ KÜLTÜR SOHBETLERİ

OSMANLI TARİHİ

SARI GELİN KİMİN TÜRKÜSÜ

ERZURUM  FIKRALARI

ÖZGEÇMİŞİM

FOTOBEN

KİTAPLARIM



SÖZÜN SERHADDİ DUA




stratejik araştırma kurumları

araştırmacılar için kaynaklar

Türk dünyası araştırmaları

filozofların fikir dünyası

mevlana ney ve sema

Türk edebiyatı kolleksiyonu

edebiyat söyleşileri

düşünce dergi ve siteleri

e-kitap bankası

altı çizili satırlar

kuran ufku

öğrenciler için kaynaklar

ekovart tv-sanat haberleri

Türk islâm sanatları

kültür ve turizm bakanlığı

kent kent yeryüzü

yapı kredi kültür-sanat

gazetelerin birinci sayfaları

yerel medya

gazetelerin internet sayfaları

bebek ve anne com

gerekli tüm linkler



 
SIK DİNLEDİKLERİM

 




kelâm-ı kibar


 

 

  İletişim Formu


 

bu sayaçtan önceki ziyaretçi:
165900

 

 

Google Site

 

 

 
 
KERTENKELE'NİN KUYRUĞU

Serkan Bayram’ın ‘Tabuların Korkulu Rüyalarında’ adlı kitabını okurken aşağıdaki bölümün altını çizmişiz.



***

Zeki olup iyi eğitim alamayanın yerine, zeki olmayıp parası olan kişinin eğitim alarak, doktor olduğunu düşünelim.

Acaba başımıza nelerin gelmesi olasıdır?

Ameliyat masasına yattığımızdan çok daha beter bir biçimde kalkmak veya daha kötüsü hiç kalkamamak.

Yeteneksiz doktorumuzun iyi niyetinden, kimsenin şüphesi yok.

Ancak; yetenekleri el vermediği için yaptığı hata yüzünden, biri ölmüş ya da sakat kalmıştır.

Bu doktor ve onunla aynı özelliği taşıyan tüm doktorlar, aynı akıbete uğrayacaktır.

Parayı birincil öncelikli değer yapmamızın getirdiği yanlışlık yüzünden, işgal ettikleri meslekte ellerinden gelenin en iyisini yapmalarına rağmen, ceza göreceklerdir.



Hem de hiç suçları olmaksızın.



Aynı durum, bu yüzden ceza gören tüm meslek erbapları için geçerlidir.

İnsanları yapamayacakları görevlere getirip, onlardan hata yapmamalarını beklemek, gaflettir.



***

Altını çizdiğimiz bu bölümün yanına şu notu düşmüşüz:



Özellikle seçimlerde adaylar belirlendiğinde.



Liyakat yerine başka kıstaslar gözetilirse.

Şehirlerin akıbeti de…



Zeki olmayıp parası olduğu için doktor payesi alan kişinin eline düşen hastaya benzer…



***

‘Tatilde ne okusam’ diye kütüphaneyi karıştırırken, Doç. Dr. Sultan Tarlacı'nın 'Kertenkele Öyküleri' Kitabı’na tesadüf ettim.



Hemen ‘altını çizdiğim satırlara’ göz gezdirdim.



Aşağıdaki bölümü işaretlemişim. Sanırım bilimsel bir hakikatten toplumsal bir hisse çıkarmışım, lakin herhangi bir not düşmemişim. Acaba ‘gerektiğinde şehirler de uzuv koparmaktan çekinmemeli’ diye mi düşünmüşüm? Hatırlamıyorum.



***



Kertenkeleler, tehlike anında, kendi kendilerine, kuyruklarını bırakıp kaçabilirler.

Buna kendiliğinden uzuv koparma denir. Başka hayvanlarda da bu durum olmasına karşın, özellikle kertenkelelerde sık izlenir.

Kuyruğu bırakma bir savunma ve korunma yoludur. Kuyruk, saldırıyı yapanı oyalarken, gövde uzaklaşır ve hayatta kalma oranını bu yöntemle arttırır.

Diğer yandan, kertenkele gibi bir hayvanın ağırlığının önemli bir kısmını kuyruk ağırlığı oluşturduğundan, ağırlığın bırakılması daha da hızlı kaçmaya imkân verir.

Kuyruk bırakma tam olarak hayvanın durumuna bağlıdır. Kertenkeleler, kuyruklarına dokunulmadan da kuyruklarını bırakırlar. Dışsal uyaran olmadan, içsel sinir hücresel uyarışlarla kuyruk bırakılır. Sadece görsel olarak tehlikeyi görmek bile kuyruk bırakma için yeterli bir etki yapar.

Bazı kertenkeleler, enerjilerini sağlayan yağın önemli bir kısmını kuyruklarında depolarlar. Bu da saldırganların kuyruğu tercih etmelerini sağlayabilir. Bazı türlerde ise kuyruk daha dikkat çekici olsun diye, gövdeden daha farklı ve parlak renklidir.

Diğer yandan, enerjiden zengin kuyruk daha uzun hareket eder ve saldırganın oyalanmasını uzatır. Uzun oyalanma esnasında kertenkelenin kaçma-kurtulma oranı daha da yükselir.

Bu ilginç korunma yönteminin daha da ilginç yanı, bırakılan ya da kaybedilen kuyruğun kısa sürede, tüm kısımları ile (sinirler, kas, toplar ve atar damarlar) oluşmasıdır. Kertenkelelerin çoğunun kuyruğu 12 haftada eski halini alırken, bazı türlerde bu süre 4-5 hafta sürebilir. Düzelme tüm dokuların bütün olarak oluşması anlamına gelir.