GEÇİLMEYECEK ÇANAKKALE YOKTUR
Çanakkale romanlarının en güzellerinden birini kaleme alan Mehmet Niyazi Bey, kütüphanede eserinin hazırlık çalışmalarını yaparken yanına kendisi de yazar ve şair olan bir zat yaklaşmış.
Aralarında şöyle bir konuşma geçmiş;
- Sen boş durmazsın, neler yapıyorsun?
- Çanakkale müdafaası üzerinde çalışıyorum.
- Çanakkale harbinin üzerinde çalışacak ne varmış, düşman gelmiş, bombardıman yapmış, birazcık mukavemet görünce çekip gitmiş!
***
Mehmet Niyazi Bey, “Kendisi de bu konularda çalışan, Üniversite mezunu, dil bilen, entelektüel bir kişiden bu sözleri duyunca, bu eseri yazmaya olan heves ve kararım arttı.” Diyor.
***
Türk aydını yıllarca milli konulara hep böyle şaşı baktı.
Bakarken şaşı baktı, dinlerken sağır dinledi, konuşurken peltek konuştu. E veledi, geveledi durdu.
250 bin vatan evladının cennet pasaportu aldığı bir muhteşem savunmaya bigâne kalanlar için…
Erzurum’un kurtarılışı ne ifade ederdi?
Ermeniler “Yahu bu soğuk memlekette yaşanır mı, düşüp Rus biraderlerin peşine gidelim, bu virane şehri sahiplerine bırakalım.” Demiş, çekip gitmişler zahir!
Yunan gelip vatanın bağrına çökmüş. Top sesleri Ankara’dan işitiliyor.
Millet canını dişine takmış, büyük bir var oluş destanı yazmış.
Bazıları için bu, bir senaryodan ibaret… Zahir 100 bin yunan askeri Anadolu’ya tatbikat için gelmişti, tamamladı görevini, çekip gitti.
***
Tarihini itibarsızlaştıran milletin itibarı olmaz.
Zaferlerini küçümsemeyeceksin.
Kahramanlarını önemseyeceksin.
Hezimetlerinin üstünü örtmeyeceksin.
Başarınla başın göğe erecek, başarısızlıktan ders çıkaracaksın.
Başını ellerinin araksına alıp derin derin düşüneceksin.
Hatalarını analizde de mahir olacaksın, başını kuma gömmeyeceksin.
***
Malazgirt, çaldıran, mohaç olmasa senin tarih sahnesindeki rolün figüranlıktan öteye gider miydi?
Çanakkale’de her sabah ölüme uyanan, her akşam şahadete kanatlanan yavruların olmasa, senin bugünkü halin nice olurdu?
Halen üzerinde başı dik, alnı açık, hür yaşadığın vatanın sağlam harcında, kurtuluş savaşı şehitlerinin mübarek kanı var.
Bugün minarelerde beş vakit yankılanan ezanın sesi, şehitlerin hançeresinden çıkıyor, hakikatte…
Ve son otuz senedir kahpe terör kurşunlarıyla toprağa düşen evlatların sayesinde hala ayaktasın.
Onlar, zemherinin ayazında karlı dağlarda nöbette olduğu için sen sıcacık yataktasın…
Hiç değilse bu şehitler haftasında düşün bunları.
Gözlerini yum, biraz tefekkür et, biraz hayal et, biraz insaf et, hatırla bunları.
***
Şehitleri anmanın en gevşeği törenlerle, nutuklarla, sirenlerle anmak bence...
Bir beyanat patlat, bugünü de atlat!
O vazife de yapılsın tamam.
Ama benim dostlardan, istirhamımdır.
Şehidini, gazini unutma…
Şehidine Fatihalar gönder. Gazine sözde değil, özde sahip çık, hürmet göster.
Eğer bu hususta ihmalkâr davranırsak, kapıları açık bırakırsak, tedbirde hata edersek, Çanakkale de geçilir, diğer bütün muhkem kaleler de…
Yok, eğer kalenin içini sağlam tutarsak, ne Çanakkale’den geçilir, ne Çanakkale geçilir!
18 Mart Çanakkale Zaferi Ve Şehitleri Anma Gününde, cennetten bizi tebessümle seyreden şehitlerimizi rahmet ve minnetle analım…
Onlara demet demet Fatiha ve Yasin çiçekleri gönderelim.
|